Mutlu Prens
Oscar Wilde’nin 1888’de yayımlanan Mutlu Prens’teki masalları oğulları için yazıldığı düşünülse de yazar hedef kitlesini “yediden yetmişe çocuk ruhlu insanlar,şaşırma ve sevinme gibi yetilerini koruyanlar”olarak açıklamıştır.Çocuk kitabı diyerek okunmadan rafa kaldırılmamalı.
’Nereyi seversen orası senin dünyandır.’
‘Balıkçıya seslendi.Satılık neyin var?dedi. Sana ruhumu satayım diye cevap verdi.Yalvarırım al ruhumu,ben artık ondan bıktım.’
Uçurtmayı Vurmasınlar
12 Eylül döneminde annesiyle hapishanede kalan Barış’ın o uyurken hapishaneden çıkan İnci’ye yazdığı mektuplardan oluşan bir kitaptır. Kitaba başlar başlamaz Barış’ın masum,sevgi ve özlem dolu hayatıyla tanışacaksınız.
Babasının ziyarete gelmesini,İnci’ye mektuplarının ulaşmasını istiyor.Özlemi,umutları demir parmaklıklara takılıyor Barış’ın.
Kitabı okurken çok duygulanmıştım. Okuyan herkesin en az benim kadar etkileneceğini düşünüyorum.Ayrıca kitabın filmi de bulunmaktadır.
“Bugün görüş günüydü.Ama kuşlar hiçbir şey getirmediler.Ne babamı ne de senin mektubunu.Sen bana demez miydin hep çok istediğin bir şey varsa söyle, kuşlar pazara gidince getirirler diye.”
“Bizim göğümüzün yalnızca gündüzü var.Senin göğünde akşam oluyor mu İnci?”
Kırmızı Pazartesi
Marquez’in en iyi romanı olarak tanımladığı Kırmızı Pazartesi, “Santiago Nasar, öldürüleceği gün piskoposun geldiği vapuru beklemek için sabah saat beş buçukta kalkmıştı.” cümlesiyle başlıyor.Daha ilk sayfada bir cinayetin işleneceğini öğreniriz.Kitabı açar açmaz karakterin öldüğünü öğrenmek biraz şaşırtıcı olsa gerek.Çok kısa bir zamanı farklı kişiler aracılığıyla okuyoruz.
Bir cinayet romanı olan Kırmızı Pazartesi’yi okurken katilden çok cinayet sebebini merak ediyorsunuz.Ve toplumun buna göz yummasına tanık olmaya hazır olun.Bu durum size biraz günümüzü hatırlatabilir.Çünkü gözünüzde Santiago Nasar beyaz kadar temiz ve masum…
“Bana bir önyargı verin,dünyayı yerinden oynatayım.”
“Bizlerden daha sağlıklıydı ama insan onun göğsünü dinleyince yüreğinin içinde fokurdayan gözyaşlarını duyabiliyordu.”
Korkmasaydın Ne Yapardın?
Kitap gerçek hayatta yaşanmış hikayelerden ve yazarımız Bahar Eriş’in yaşam tecrübelerden oluşan bir kişisel gelişim kitabı.Bazen kendimizi dinlemek ya da farkında varabilmek için kitaplara ihtiyaç duyabiliriz.
“Bir içinde yaşadığımız hayat var, bir de içimizde taşıdığımız. İçimizde anlatılmamış hikayeler ve kullanılmamış potansiyeller taşırız. İçimize gömülü hayaller, bizden bir şeyler yapmamızı bekler.
Hayat kişinin cesareti oranında genişler ya da daralır.’diyor Anais Nin. Senin hayatında kaç cesaret denemesi var?’’
Bir sayfada soluklanıp kendinize sorular sormanıza sebep olabilir.
“Korkuna rağmen neler yaptın? Korkmasaydın ne yapardın?’’