Şem ile Pervane
Şimdi okuyacaklarınız Şem (Mum) ile ona kör kütük aşık olan Pervane’nin (Kelebek) hikayesi. İlk okuduğumda çok etkilenmiştim. Sonrasında nerede bir ışık etrafında küçük kelebekler görsem aklıma gelir.
Kısacık bir ömür kocaman bir aşk…
Şöyle ki;
Şem görkemli, dimdik duran karşı konulmaz bir sevgiliyi temsil eder. Kendinden asla ödün vermez. İçindeki can fitili ateşini her daim canlı tutar. Aşk için yanar. Aşkı o kadar kuvvetlidir ki bu yücelikle etrafa ışık saçar. Ve karanlığın içinde asilce ışığını yayar.
Derken bir gün bir pervane aradığı ışığın izini bulur. Aşkla uçar Şem’e doğru… Kanatlarının rüzgarı Şem’in aşk ışığını titretir. Pervane önce hayranlıkla uzaktan uzaktan döner Şem’in etrafında. Henüz kanatları alevin tadına erişmemiştir. Etrafında aşkla çırpar kanatlarını döner durur. Sonra yetmemeye başlar bu mesafenin hissettirdikleri…Biraz daha yaklaşmaya niyetlenir. Dönmekten asla vazgeçmez. Gitgide alevin sıcaklığını daha çok hissetmeye başlar. Sıcaklığı hissettikçe biraz daha yakınlaşma arzusuna karşı koyamaz. Daha yakın, daha yakın, daha da yakın olmak ister. Artık her dönüşte biraz daha yaklaşır Şem’e, alevine ve aşkına. Aleve yaklaştıkça can fitiline de yaklaşacağını umarak çırpar kanatlarını. Şem’e ışık veren, aşk veren ince uzun ipe erişmek, aşkının ibadetidir. Tam da aşkla aleve yaklaşmışken aniden kanadının ucu alevden nasibini alır.
Yanar.
Pervane can acısıyla uzaklaşır Şem’den.
Aşkın acı verebileceğini yeni öğrenmiştir. Şaşırır. Uzakta bir yere konar ve Şem’i izler. Acısı birazcık dinmeye başladığında ruhunu yeniden aşka uçma tutkusu kaplar. Engel olamaz kendine. Bu sefer en yakından başlar Şem’in etrafında dönmeye. Öncekinden farklı olarak yeni yerler keşfeder Şem’de. Eriyen mumun çıkarttığı minik topakcıklar gözyaşları misali çevrelemiştir Şem’i, Pervane Şem’in gözyaşlarına konup, onlara tutunmayı öğrenir. Böylece Şem’e hem daha yakın nefes alır hem de daha çok vakit geçirirler birlikte.
Pervane yaralıdır, Şem ise ağlamaklı…
Günler böyle geçip giderken Pervane Şem’in tükenmeye başladığını fark eder. Artık ışığı daha az yeri aydınlatır, eteklerinde daha çok gözyaşı biriktirir.
Sonun başlangıcını hissetmeye başlar Pervane.
Şem’i sona yaklaştıran gözyaşları Pervane’nin aşkla yok olma nedenine dönüşür. Aleve daha yakın, daha şiddetle aşkla çırparak kanatlarını döner durur Şem’in etrafında. Onu kurtaracak bir yol bulamayacağını fark edince acısına ortak olmayı seçer. Alevin etrafında aşkla dönerken aşkının içindeki can fitiline bırakıverir kendini, aşkını. Usulca Şem’in gözyaşlarından yarattığı eteğinin üzerine düşüverir cansız bedeni. Bunu fark eden Şem için direnecek bir neden kalmaz artık. Gözyaşlarını Pervane’ye örtü yapar. Onu aşkıyla sarmalar ve yavaş yavaş üzerine akarak aşklarını sonsuza kadar bir araya getirir.
İşte Şem ile Pervane’nin aşkı yüzyıllardır böylece yaşanır durur. Şekil değiştirmiştir elbette ama özü aynıdır.
Çok farklı şekillerde göreceğiniz bu aşkı ben en sevdiğim haliyle anlatmak istedim.
Kimi durdurup sorsanız farklı bir şey söyler aşk adına. Sana göre yanlış bana göre doğru. Kimine göre en büyük yalan kimine göre tek gerçek.