12.5 C
İstanbul
Cuma, Kasım 22, 2024

Atomu Parçalamak

‘’Bir ön yargıyı yok etmek, atomu parçalamaktan daha zordur.’’

                                                                                                         Albert Einstein

İnsan tanımadığı şeyin düşmanıdır. Korku bilinmezlikten beslenir. Gündüz sallana sallana yürüdüğümüz evimizin koridorlarında gece sanki her an bir şeye çarpacakmışız gibi  bir eli önde yavaş yavaş yürümek ne güzel özetler bu durumu. Aslında önümüzde hiçbir şey olmadığını o kadar iyi biliyoruz ki. Ama işte korkarız. Çünkü karanlıkta gölge bile insanı yalnız bırakır. Yalnız kalan insan kendinden bile korkmaya başlar. Halbuki o ev senindir ve senden daha iyi kimse yürüyemez orada. Yine de insan kafasında oluşan o sınırları aşamaz ve paldır küldür yürüyemez. İşte hayat da o koridora benzer aslında. En çok sen yürürsün kendi çizginde ama bazen ilerlemene engel olabilir zihninde kurduğun karanlıklar. O karanlıklar bazen en güzel aydınlıkların örter üstünü. Dağıtır neyi var neyi yoksa insanın. Çirkinletşririr eşref-i mahlukat olan insanı. Kapkara bir perde çeker pür-i pâk yaratılmış kalbinin üstüne. Peki zamanı gelmedi mi artık hakkını vermenin insan olmanın? Oyuncağı elinden alınmış bir çocuk ağlamak için bir bahaneyi nasıl beklerse bizler de sû-i zan etmeyi o derecede bekler olduk. Dürbünün iki tarafı gibi uzağı yakın, yakını uzak bildik her daim. Ağlayan birini görünce ‘’ Ne kadar zayıf!’’ dedik içini kavuran o ateşi görmek istemeden. Her sakallıyı hoca, her marjinali dinsiz kabul ettik. Camiden çıkanı cennete, meyhaneden çıkanı ateşe attık. Hakkını savunana anarşist, haksızlık karşısında susana ılımlı dedik. Ne değilse o sandık velhasıl. En sonunda kaybettik. Her şeyi… İnsanlara olan sevgimizi bıraktık her bir bakışa. İyi niyeti, kardeşliği, dostluğu tozlu raflar misafir eder oldu. İnsanı insan yapan ne varsa bıraktık bir köşeye. Hakka, hakikate değil gözlerin yanılsamasına kandık. Bırakalım artık bu numaraları. Var mısınız geçmişe sünger çekmeye? Var mısınız yaradandan ötürü yaradılanı sevmeye? Kimseyi kınamadan sadece aynaya bakmaya? Var mı cesaretiniz?..

READ  Atakan'ın Suçu Ne
Önceki İçerik
Sonraki İçerik

Related Articles

1 Yorum

  1. Yaradandan ötürü yaratılanı sevmeyi, bir nevi askere değil üniformaya selam vermek, şahsa değil makama saygı duymak gibi görürsek varım demek için işimiz bir miktar kolaylaşabilir sanırım..?

CEVAP VER

Bir yorum girin
Adınız

- Advertisement -spot_img

Latest Articles