KAHVENİN ANA AKTİF BİLEŞENİ VE BAZI ETKİLERİ
Kahve, antienflamatuar, antioksidan olmak üzere potansiyel olarak faydalı etkiler barındıran, zengin bir içecektir. Bir bütün olarak, kahve ile ilgili çalışmalar, zarardan çok daha fazla yararının olduğunu göstermektedir. Dünya Sağlık Örgütü’nün Uluslararası Kanser Araştırmaları Ajansı’na göre de kahve içmenin kanserojen etkisi hakkında kesin bir kanıt bulunamamıştır. Kahvenin içerisindeki ana aktif madde, uyarıcı özellik gösteren kafeindir.
Kafein, bireyin enerji düzeyinde, nöral fonksiyonalarda, metabolik hızda ve egzersiz performansında bir artışa neden olabildiği araştırmalarca görülmüştür.
KAHVENİN HASTALIKLARA KARŞI KORUYUCU ETKİSİ VAR MIDIR?
Yapılan çalışmalar, kahve içenlerin ileri yaşlarda Parkinson, Demans ve Alzheimer gibi hastalıklara yakalanma olasılığının çok daha nadir olduğunu göstermiştir.
Araştırmalar, kahve içen insanların depresyona girme riskinin daha nadir olduğunu gösterirken; Aynı zamanda bu araştırmalar yeterli miktarda kahve tüketen bireylerin, kahve tüketmeyenlere göre yaşam süresinin daha uzun olduğunu göstermiştir. En güçlü etki günde 2-3 bardakta görülür.
KAHVENİN PSİKOLOJİK SORUNLARA ETKİLERİ NELERDİR?
Bir diğer çalışma da yeteri kadar kahve tüketen bireylerin intihar etme oranının diğer gruba nazaran daha nadir olduğunu göstermekte.
Öte yandan aşırı miktarda kahve tüketiminin ise bireylerde uyku bozukluğu ve anksiyete gibi çeşitli negatif etkilere sahip olduğu gözlemlenmiş.
HAMİLELER KAHVE TÜKETEBİLİR Mİ?
Hamilelik döneminde kafein tüketiminde dikkatli olmak gerekir. Günlük 150-200 mg’nin üzerine çıkılmadığı takdirde kafein alımının hamileler üzerinde negatif etkisi olmayacaktır. Bu da günde maksimum 2 fincan kahveye tekabül etmektedir. Araştırmalara göre, hamilelerde günlük kafein tüketimi kontrol altına alınmaz ise, bebeklerde gelişim geriliği riski artabilir.
KAHVENİN GÜNLÜK HAYATIMIZDAKİ YERİ NASIL OLMALIDIR?
Günlük tüketiminizi aşmadığınız takdirde, beslenme rutininizde krema veya şurup içermeyen kahvelerin bulunmasının, sağlığınızda bir problem oluşturmamakla birlikte, olumlu etkilere sahip olduğu araştırmalarca kanıtlanmıştır.
