Hepinize merhabalar! Bu yazıda 2020 yılının ağustos ayında buluştuğumuz bir kitaptan bahsedeceğim size. Selçuk Topal’ın yazdığı Kaostan Kozmosa Evrenin Hikâyesi adlı kitap…
Öncelikle şunu belirtmeliyim, bu kitap içinde yaşadığımız evrene yolculuk için âdeta bir bilet!
Peki bu kitapta nelerden bahsedilmiş? Gelin birkaçını ben size yazayım.
Söyleşi tadında yazılmış cümleler sayesinde uzay hakkında bilgi sahibi olmadan önce, Selçuk Topal’ın bu kitabı yazma amacını okuyoruz.
Kitabın başlarında bizi bazı kelimelerin (asteroit, meteorit, bolit, paralaks, parsek…) tanımları karşılıyor. Kitabın devamını daha iyi anlayabilmemiz adına bize rehberlik eden tanım cümlelerinin ardından böyle bir kitabın başlangıcına çok yakıştırdığım “Mitoslardan Felsefeye ve Bilime” adlı bir bölüme giriş yapıyoruz. Selçuk Topal; tam olarak bu bölümde, okurun içinde kitabın devamını okumak için büyük bir istek oluşturuyor.
Kitapta; iz bırakan astronomlardan, astronomi ile astroloji arasındaki ilişkiden, astrolojinin geçersizliğinden, hepimizin bildiği o bazı efsanelerin bilimsel açıklamalarından bahsediliyor. Merak uyandıran birçok soruya açıklayıcı cevaplar alıyoruz. İşte cevabını bu kitapta bulabileceğiniz bazı sorular:
“Güneş aniden bir kara deliğe dönüşürse ne olur?”
“Dünya daha hızlı veya daha yavaş dönerse ne olur?”
“Kara deliğe düşersek ne olur?”
“1920’lerde, evrenin hâlâ kendi galaksimizden ibaret olduğunu sandığımız o yıllarda, galaksimiz ve evrenin genel yapısı üzerine yapılan yenilikçi tartışmalar nelerdi?”
“Genel görelilik teorisi hangi yollarla test edildi?”
Sorulardan da tahmin edildiği üzere, bu kitap uzay bilimlerine meraklı insanlar için muhteşem bir rehber.
Bize bilgi vermenin yanı sıra bizi düşündüren bir kitap. Evrenin büyüklüğü/insanoğlunun küçüklüğü, evrendeki konumumuz ve biraz da felsefe derken dolu dolu bir okuma gerçekleştirmiş oluyoruz.
Bu kitabı okurken dikkatimi çeken diğer bir nokta şuydu: Kitapta uzay bilimleri hakkında bir eğitimi olmayan, bu bilgileri kendisinden çok uzak zanneden bana bile her şey tertemiz açıklanmıştı. Okurken aldığım onca bilgiye rağmen bilgi bombardımanına tutulmuş hissetmemiştim, hatta kitapta geçen her “İnanılmaz değil mi!” cümlesi bana Selçuk Topal’ın söyleşisindeymişim yahut YouTube üzerinden bir videosunu izliyormuşum hissi verdi. Dolayısıyla bu kitabın herkese hitap ettiğini söylemek mümkün. Öyleyse benim kalemim, kitaptaki kozmik aforizmalardan birini buraya yazsın ve burada sussun. Size keyifli okumalar dilerim!
“Evren bile kusursuz değilken insanoğlunun kendini kusursuz sanması kadar ahmakça bir şey yoktur. Keza evrenin kusuru bizzat insanoğludur…”
Kaostan Kozmosa Evrenin Hikâyesi
Ve bu kitabı okunacak listeme ekleyip yıldızladım. Çok güzel anlatmışsınız, şimdiden meraklandım ve bunun için teşekkür ediyorum. Kalemine ışıltı. ?
Çok teşekkür ederim. Bunun yanında, sizin kaleminizi çok beğendiğimi de söylemek isterim… ❤️
Kocaman bir tebessümle teşekkürler. Samimiyetimiz, düşünce ve beğenimiz karşılıklı hep. ❤
Seninle yan yana kalem tutmanın sevincini paylaşıyorum. Gözlerindeki ve kalemizdeki ışık daima parıldasın canım. ?