Birkaç dize, birkaç mısra getirdim sana
Evet evet sana ve o güzel yüreğine
Bu dizeleri okuyanın yüreği kirli olamaz
Biliyorum, umutsuz da olamaz
Lakin kırılmış olur…
Çoğu kez, aynı yerden, aynı yoldan
Farklı mecralardan, göğü üzerine sarınmış,
yüreği delinmiş olabilir.
Ama bütün acılarına su serpecek birşey söyleyeceğim;
“Sen kıymetlisin” ?
Sen; bütün mahlukatın en şereflisi,
Allah’ın lütufkâr, sevgili kulusun
Çoğu kez üzüldün, değmeyene değmeye çalıştın koca yüreğinle
Tökezledi için çoğu kez,
Tekledi kalbin, mermisiz silah gibi
En öldürücü, en hırçın zamanda yoktu ateşin
Çünkü sen hep karşındakine çiçekler uzattın…
Bol kahkahalar yakışacak sana
Bol tebessümler,
bol samimiyetler
Doldur heybeni inançlı günlerle…
Yakındır…
Kızıllıktaki doğan mutluluk, batan keder
Yakındır…
Boşuna diyorsun ya, ‘her şey boşunaymış değmezmiş’
diyorsun hani; değecek değecek
İlmek ilmek işlenen sevgi
gideni değil, kalanı tamamlayacak
Ve layığını er ya da geç bulacak
Çok acıklı, çok hüzünlü şiirler yazıyorum
Araya da birkaç umut sıkıştırıyorum işte
Bu çıkarlı dünyada kendime;
Kalemi, kağıdı arkadaş edinmeyip
kime açayım içimi?..
Başka hangi haine israf edeyim ki cümlelerimi?..
İsraf günahtır bilirsin
Mazide kalanı atarsın geriye
Günlere, aylara, yıllara yüklersin suçu da.
Peki; içinden atamadığının suçunu
kim üstlenecek?..
Kendimle cebelleştiğim gecelerden birinde çok iyi geldi bu şiir. Yüreğine sağlık.
Teşekkür ederim. Yüreğinize iyi gelmek, benim içimi dindiriyor diyebilirim. Sağlıcakla kalın…