8.2 C
İstanbul
Perşembe, Kasım 21, 2024

Gidenlerin Meselesi

Hevesinin kırıldığı her yerden gider insan; bir kalpten, bir düşünceden, bir şehirden  ve en basitiyle bir evden… Bu hayatta bir kriter varsa o da eminim bir yerde kalman için avucunda tuttuğun sebeplerdir. Sizi bir şeye, bir cisme bağlayacak bir sebebiniz yoksa neden kalıp varlığınızla bir yer işgalinde bulunursunuz ki? Git’lerin sebebi çoksa kalmak için ayağına takılan prangalar da neyin nesidir? Kendinize yapabileceğiniz en büyük iyilik, huzuru hissedebileceğiniz bir yer değil mi? Öyleyse toparlanın hadi, kalmak için kendinize uydurduğunuz kılıfları koyun önce kahrolası bavulunuza! Sonrasında ise ama ayıp olurlarınızı, onlar ne demezlerinizi, insanların yüzüne nasıl bakarımlarınızı, yer kalırsa da birkaç elbisenizi! Çünkü gitmenin eyleme dönüşmüş hali kutsaldır insanlara göre. Bilmezler oysa tek adım bile atmadan sonsuz kişinin aklından ve kalbinden gidenleri… Gidecekseniz eğer, illa o ayak vurmalarınız sesli, kapı çarpmalarınız gümbürtülü olmalı; ha birde ağzınız bozuk! Gittiğiniz kişinin arkasından en çirkefçe sözleri söyleyebilmelisiniz, kendinize melek kanatları takıp şeytan okunu karşınızdaki kişiye verebilmelisiniz. İnsanlık namına her şeyi beş dakikada unutmalı, tüm güzellikleri bir çırpıda silebilmeli, “beter olsun”larla anmalısınız geçmiş saatleri, ayları, hatta seneleri…

Böyledir işte gidenlerin meselesi… Klasik kalıplarla gümbürtülü bir dev sesi, her şeyden vazgeçen biri için karınca sesi!

READ  Genç Bir Öğretmenin Günlüğü
Arzu Oda
Arzu Oda
1995 yılı Zonguldak doğumluyum. Türk dili ve edebiyatı yüksek lisans mezunuyum. Hikâye yaziyorum ve nesir türünde metin üretiyorum. Çok öncelerden içimde var olan bu isteği iki yıldır çeşitli bloglarda ve dergilerde yazarak gerçekleştiriyorum.

Related Articles

CEVAP VER

Bir yorum girin
Adınız

- Advertisement -spot_img

Latest Articles