konu komşu uyuyor şimdi mezarda
bir mezar ki
ne mermerden taşı var
ne de kahverengi toprakları
merhametsiz kaldım dik yapılar arasında
adıma edilen dualar yok
beton avlularda ise çıplak ayaklarım yanıyor
üzerime dökülen soğuk sular da yok
yalnızca bir şemsiyem var
gün uykusunda iken takınıyorum onu
eksik bir şey dinliyorum ve ellerin tamamlanıyor
bir de renkli renkli kupalarım var
renklerle aramız düzeldi ağbiler
ancak, hala siyahtan korkuyorum
siyah da bir renk demeyin ağbiler
ben bazen geceden de korkuyorum
güneş çok hızlı akıyor ve hilal onu kovalıyor
kovalandığından habersiz bir güneş
ne kadar kavurursa ortalığı
bir ağaç kaç nefes üretirse
ve kedim derken
niçin iyelik kullanıyorsam
…
bilmiyorum
bazı cevaplar çiçekleri yaşatmak kadar zor