6.7 C
İstanbul
Cuma, Kasım 22, 2024

Dip

“Yıllar önce yazdığın 10 satırlık yazı yıllardır yatağımın başucundaki çekmecede duruyor. Kalbimin 7 kilitli çelik kapıları tek bir bakışınla açılıyor. 21 yılın yorgunluğunu taşıyan bu kalbim, sadece senin varlığını hissedince dinleniyor. Gelecek yalnızca seni düşleyince bir anlam ifade ediyor. Hayatımın sessizliğini yalnızca gözlerin yıkıyor. Kendine bile güvenmeyen kuşku dolu ruhum sende bir an bile tereddüte düşmüyor. Güneş doğsa bile sabah olmayan gecelerimin karanlığını varlığın aydınlatıyor. Yerimi, yolumu, yönümü sen belirliyorsun.”

Kapının tıkırtısıyla birden düşlerinden fırladı. Öylesine yoğundu ki düşünmeye bile vakti yoktu. Ne yaptığını, ne istediğini, ne yaşadığını düşünmeden her şeyi sadece birer alışkanlık olarak yerine getiriyordu. Çoğu zaman da davranışları sergiledikten hemen sonra neden böyle yaptığını anlamak için kendisini sorguya çekiyordu. Ama bu sorguları da ansızın duyduğu seslenişlerle yarım kalıyordu. Git gide kendi iç sesine yabancılaşıyordu. Önceleri rüyalarında yaşamını sorgulayabilirken, şimdilerde rüyaları da onu terk etmişti. Kalabalıkların ortasında yabancı, gözleri ve kalbi korku dolu olan bir çocuk gibi hissediyordu. Hatta bazen kendisine öyle üzülüyordu ki, ruhu bedeninden çıkıp bedenini sarıp sarmalamak istiyordu. Sessiz birisi de sayılmazdı aslında ama söylediği kelimeler ruhunda yaşanan o büyük ve dinmeyen fırtınalardan bir nebze bile iz taşımıyordu. Sadece sorulan soruların cevaplarının boğazında nefesini kesen birer yumru olduğunu bildiğinden işi şakaya vurup soruları geçiştiriyor, konuları daha kolay cevap verebileceği yerlere çekmeye çalışıyordu. Bazen de yorgun bedeni tüm bu duygularla baş edemiyor, boşluğa dalıp gidiyordu. Zaman, hayat, hisler sahip oldukları anlamların tamamını boşluğa veriyor, o boşluk da girdaba dönüşüyor ve bütün varlığını içine çekiyordu.

Gelen kapıcıydı. Günlerdir evinden çıkmadığından dolayı bir terslik olup olmadığını kontrol etmek istemişti. Fiziksel olarak herhangi bir sorun olmadığından dolayı da gitmişti. Peki ya ruhen olan sorunlar…

READ  Semayı Sadrına Sığdıramayanlar
Önceki İçerik
Sonraki İçerik

Related Articles

CEVAP VER

Bir yorum girin
Adınız

- Advertisement -spot_img

Latest Articles