An gelir, sürülür yüreğim binlerce yıl öteye.
Dirilir başka bir hayatta, hasreti olduğum gün ışığının serin gölgesizliğinde.
An olur ölür, ölenlerle tazeler çayımı, Eskiye dair umutlardan bahsederim.
Ruhumu bir kimsesize kiraya verir, yalnızlığımı da alır giderim buralardan.
Ah, bilir misin ki ne çok isterim yüreğim elimde kavuşabilmeyi.
Ne çare ki imkansızım, en gerçeğiyim yalanın…