Bazıları her fırsatta hayatın güzelliğini vurgularken ;
Biz hayatın acımasızlığına tepki gösterdik her zaman.
Annesinin elini tutarak yürüyen çocuğa,
Terazisi önünde olan çocuğun “abi tartayım mı ?” diye sormasına neden olan kısmına kırıldık hayatın.
Sokak arasında top oynayan çocuğun önünden
Gül gibi çocuğun çöp arabasıyla geçmesine neden olan kısmına kırıldık.
Kış günü yeni montuyla dolaşan çocuğa
Umut dolu gözlerle bakan mendil satıcısının gözlerindeki ışığı söndüren kısmına kırıldık.
Biz güzelliği, iyiliği herkes için isterken
Yoksula vermeyen hayata kırıldık.
Güneş altında terlemiş bir şekilde arabanın camına yaklaşıp “abi su ister misin?”diyen çocuğun susuzluktan terlemesine kırıldık.
Kırıldıkça güçlendik.
Ama;
Ne montu olabildik çocuğun ne de susuzluğuna engel…