Allahu Ekber!
O ki münezzeh…
O’nun adıyla
O’na hamd ederek
af niyazıyla…
Doğrultmadan belimi, dimdik
yeni doğmuş bir bebek günahıyla
ve sevabıyla cami görmemiş meczubun
zihin labirentinde bir tefekkür
ve taklidi imana taassupla
Huzurunda o Zât’ın
dileyerek vuslat, yaşayarak hicran
günahlara ahbap, sevaba düşman
nefesi bitap, nefsine bican
ve şuuruyla nezaketinin
ve şuuruyla merhametinin
ve altında ezilerek nedametin
kaldırmaya yüzüm yok çehremi
Hani bağışlanmış bir talebenin
muallime mahcup bakışıyla
Bir tipi arasında yavru kedinin
titrerken mahzun bakışıyla
Esir düşmüş kölenin
eğik düşen başıyla
Bir sabinin ana göğsünde
gözden düşen yaşıyla
Gurbetteki yârin
yaralayan nazıyla
Mescid-i Aksa’nın ümmete
meyûsane nazarıyla
Mescid-i Nebevi’de Peygamberin
zikreylenen adıyla
Kabirde bedenin
biçare yatışıyla
Eşref-i mahlukattan
sıyrılarak acizane
eşrefe olamadan nail
Ya Rab…
af niyazıyla…
Allahu Ekber!
Bir başak tanesinin büktüğü gibi belini
huzurunda eğilerek
Ömrün son safhasında büktüğün gibi belimi
on sekizimde doksanıma bürünerek
Gülşene can suyu veren bahçıvanın
umudunu yüklenerek
Yolun son çeyreğinde
nefesi tükenerek
ve doğrulurken sancıyla
SemiAllahu limen hamideh!
başımdan aşağı dökülen ab-ı hayat
boşanır ebr-i ihsan sağanak sağanak
Es-Semi…
sukût içinde yakarışımı
affına mazhar olamama evhamına
yüreğimin yanışını
tan yeri ağarırken fikriyatıma
eşlik eden gözyaşımı
İşiten, Ya Rabbi…
acziyetimden oynamaz dudağım
günaha bulaşmış dilimle
adını anarken titrer dimağım
şuurum şuursuzluğumdan
ibadete sadık, emanete çatıyım
bu uğursuz vatanda ,diyar-ı gurbette,
lütfuna talepkâr, kahrına razıyım
Allahu Ekber!
Huzurunda büyük visal
Sana yakın, dünyadan bizâr
Kıyamda ikrar, rükûda ikbal
secdede ikmal…
Ey Allah-ı Zülkemal
Dağların eteğinde, derininde denizin
İlmek ilmek işlenmiş sanatın
okumaya yeter mi gönlü bu aciz zatın
gözleri âmâ etti telaş
bir çağ ki bitti hayret, kalkmaz oldu kaş
mahrum etme bizi Zâtından, bırakma yeryüzüne
ruh mefkud, olduk maddeye pervane
ayırma bizi huzurundan ya Rab…
bu elim yolculukta olmasın son durak ızdırap…
amin…
“İlmek ilmek işlenmiş sanatın
okumaya yeter mi gönlü bu aciz zatın…”
Bu satırda kaldım. Oysaki her satır, titretti kalbimin atışını. Kalemine, yüreğine nur yağsın. ?