Bugün bir psikolojik rahatsızlık olan depersonalizasyondan bahsedeceğiz. Depersonalizasyon, kişinin kendine yabancılaşması, kendini dışarıdan üçüncü bir kişi olarak izlemesi durumudur.

“Hissizleşir ve bir rüya içerisindedir.”

Bu rahatsızlıkta, kişiler çevresinde olup bitenlere, kendisiyle ilgili olan herhangi bir şeye, bir duruma tepki göstermez, tepkisiz kalır. Mesela elini sıcak bir sobaya veya sıcak bir cisme dokundurduğunda herhangi bir yanma veya acı hissetmez. O kadar kendinden soyutlanmıştır ki herhangi bir duyguyu artık hissedemez hâle gelir. Kendisinin bir rüya içerisinde olduğunu düşünür. Kendisine yabancılaşır. Artık iç dünyasında ve dış dünyasında yaşadığı her şey başka birine aitmiş gibi gelir ona.

“Beynimiz yoğun depresyon ve anksiyete yüzünden yorgun düşer.”

Genellikle bu durum yoğun bir şekilde yaşanan depresyon ve anksiyete durumlarında ortaya çıkar. Aslında zihnimiz kendini koruma iç güdüsü ile hareket ettiği için bu durum oluşur. Bu yoğun depresyon ve anksiyete yüzünden beynimiz ne yazık ki yorgun düşer ve artık “ben bu şeylerle uğraşmak istemiyorum” diyerek bu can sıkan, kötü hislerden kendini uzaklaştırır. Bu yüzden de artık o yaşanan durum bize ait değil de sanki başkasına ait gibi gelir. Ne yazık ki bu durum kişiyi rahatlatması gerekirken daha çok kendinde bir sorun olduğunu düşündürmeye başlar.

“Tek neden depresyon ve anksiyete değil.”

Bu rahatsızlığın tek nedeni anksiyete ve depresyon değildir. Bunun yanında madde kullanımı, epilepsi ve çeşitli beyinde oluşan rahatsızlıklar bu durumu tetikleyen etkenlerdir.

READ  Çağımızın Sorunu: Ruhsal Hastalıklar
Önceki İçerikNostaljik Kadınlar
Sonraki İçerikFatih Duman İle Ufak Bir Sohbet
22 yaşındayım. Ege Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı bölümünde eğitim görmekteyim. Edebiyata ve kitaplara gönül vermiş bir gencim. :)

CEVAP VER

Bir yorum girin
Adınız