Bu bir veda mektubu değildir.
Bu bitmeye mahkum edilmiş olan yaşamaya tutkun duygularımın can çekişleridir.
Bu bir hoşçakal şarkısı değildir.
Bu onsuz çok da hoş kalınamayacağını bilen bir kalbin girdiği çıkmaz sokağın sonudur.
Bu bir ayrılık şiiri değildir.
Bu tenine hiç dokunmayan ellerimin tırnaklarımı avucuma geçirişinin dayanılmaz ağrısıdır.
Bu seni unutacağım demek değildir.
Bu aşık olduğum kokunun zamanla azalacağı gerçeğiyle kan ter içinde kavga edişlerimdir.
Bu beni unut demek değildir.
Bu gözlerime her baktığında içimde canlanan hücrelerimin gözlerinin karasına sessiz bir feryadıdır.
Sevgilim,
Sen benimle öyle güzelsin ki
Bu seni bensiz bırakmamın,
Bu seni yalnız bırakmamın,
Bu seni güçsüz bırakmamın,
Bu tarifi mümkün olmayan kalp ağrımın klavyeye çaresiz bir imzasıdır.