Grup terapisi, aman ne harika.
Nefret ediyorum o insanlardan, nasıl oluyor da aynı kefeye konuyorum onlarla?
Bi kere onlar deli. Banane onların derdinden, banane o şişko kızın babası ölmüşte psikolojisi bozulmuş.
Ya da o yaşlı adam karısını başka bir erkekle yatakta basmış banane.
Ben deli falan değilim sadece dünyayı çözdüm, her şeyin farkındayım benim gibiler deli mi?
Hayır efendim ben bunu kabul etmiyorum.
Grup terapisin de duvar dedikleri bir şey var.
Karşında ki boşluğa içinden ne geliyorsa söylüyorsun. Duvar deyip geçmemeli o duvar
Bazen eksikliğini hissettiğiniz bir kişi oluyor.
Bazen de herhangi bir eşya.
Kaldı ki duvar bile yok orta da, hayali bir duvar
Ve o duvarın üstün de ne görmek istiyorsanız ona sesleniyorsunuz.
Ben mesela bu hafta bir abajüre seslenmeyi düşünüyorum. Maksat geyik olsun.
Grup terapisinde 6 kişiyiz. Aslında benim orada işim olmamalı ama: şey…galiba…evet.
Bir intihar girişimin de bulundum. Sonrasını hatırlamıyorum 9 aydır her hafta salı, perşembe, cumartesi kendimi orada buluyorum.
“Merhaba abajür kendimi hiç iyi hissetmiyorum bu aralar. Sanki bir boşluğun ortasında sürükleniyor gibiyim (gülmemek için kendimi zor tutuyorum. Bu insanlar çok aptal) boşluk benim içimde ben boşluğun içindeyim sanki.”