Henüz genç yaşında, ustalığının başlarında kaleme almıştır Cemile’yi Aytmatov. Kimisi için sade bir aşk öyküsü kimisi için bir entrika doğumudur. Cemile, tabiat ana ile saf bir aşkın buluşma öyküsüdür. Cemile, birbirine açık iki gencin hikâyesini üçüncü göz ile anlatır. İncecik ama bir o kadarda kalın bir aşk kitabıdır. Kitabı okuduğumda aklıma hemen Attila İlhan‘ın yazmış olduğu bir şiir gelir:
Gözlerin gözlerime değince felaketim olurdu
Ağlardım
Beni sevmiyordun bilirdim
Bir sevdiğin vardı duyardım
Çöp gibi bir oğlan ipince
Hayırsızın biriydi fikrimce
Ne vakit karşımda görsem öldüreceğimden korkardım
Felaketim olurdu, ağlardım
…
Bu şiirden esinlenmemin nedeni şudur: ortada iki âşık ve kıza âşık olan ama belli etmeyen bir genç, Attila İlhan şiirinde aynen bunu tasvir ediyor. Aşk iki kişiliktir üçüncü şahıslara yer yoktur. Aşk bazen tek kişiliktir, iki yüreğin bir olup tek bir yüreği temsil etmesidir.
Kadının bilek gücünün yürek gücünden kaynaklandığını anlatan bir öyküdür.