Halil Cibran’ın kaleme aldığı bir solukta biten ama etkisi asla bitmeyen kitaptan “Ermiş” den söz edeceğim.
Yıllardır bir yerlerde görüp bir türlü okuyamadığım kitaptı “Ermiş.” Çimlere oturup bir çırpıda okuyuverdim. Hemen bitmesi sayfa sayısının azlığından değildi, adeta dostum karşımda öğüt veriyor gibi hissetmeme sebep olmasıydı. Kişisel gelişim kitabı okumayı sevmeyenler bir bakar mısınız? Konuşmamız gereken önemli konular var. Bu kitap kişisel gelişim kitabı değil, ama bana sorarsanız yazar bunu misliyle başarmış. Halil Cibran öyle bir eser kaleme almış ki tek bir cümlesi bile sizi rahatsız etmiyor. Dostluktan aşka, evlilikten suç ve cezaya kadar birçok konuya değiniyor. Kanımca öğüt niteliğinde birçok cümle bağışlıyor bizlere.
Yalnız hissettiğinizde, ruhunuzda sıkkınlık belirdiğinde, sevgi beslediğimiz kişi aklımıza düştüğünde yani hemen hemen her konu üzerine mutlaka birkaç satır da olsa bir şeyler bulabileceğimiz türden. Hani kitap okurken çizeriz ya kendimizce güzel, etkili bulduğumuz kısımları… İşte elime kalem geçseydi okurken epey bir zaman kaybederdim sanıyorum tüm satırların altını çizmekle.
Ermiş’in sözüyle bitirmek istiyorum bu yazıyı.
“Bir dürtü olmadıkça hayat karanlıktır gerçekten ve bilgi olmadıkça tüm dürtüler kördür. İş olmadıkça tüm bilgiler boşunadır ve aşk olmadıkça tüm işler boştur…”