Güvenin parlak kanatları kırıldığında
Karanlık bürüdü güneşi.
Bulutlar büyüdü, örttü gecenin üstünü.
Gecenin içinde bir garip insan, tutsak.
Avuçlarında birkaç solgun güven parçası,
Hatırında bıraktığı güneşli günlerin acısıyla.
Mavi taşlarla süslediği düşler,
Birer birer ve kesilmeden
-ve her biri diğerinden daha yüksek sesle-
Aklına düşmekte.
Damarlarında akan isli kan,
Bulaştırıyor soğukluğunu
ve yalnızlıkla suluyor,
Dökük duvarlarını kalbinin.
Kovuşturduğu hayat elinin tersinde,
Durgun nabzı tahammülün son raddesinde,
Ani hıncı acıya mı, ölüme mi?
Artık o, ufuk boyu bir boşluğun gölgesinde.