Gözünün alabildiğince yol,
Gönlünün alabildiğince gurbet,
Vuslat, yol kadar uzun ve tükenmez,
Bu yollar kimi için hüzün kimi için vuslat.
Yollara düştü ciğerim, ırak yollara,
Gözüm akıttı yaşını ardından su misali,
Bu yol senin için vuslat ya ben,
Kaç gün, ay belki yıl bekleyeceğim.
Ayrılık sarılması var bir de,
Sarıldığın an kafesini sıkan, gözümü dolduran,
Gitmeni istemeden söylenen Yolun Açık Olsun sözü
Uğurlarken gülmeye çalışmak çok zor.
Güneşe söyledim seni yakmasın diye,
Kuşlar uçacak sağından solundan yoldaş olarak,
Geceye kalırsan üzülme Ay ışık olacak sana,
Sen vuslata eriş, sevin güller açacak İstanbul’da,
Balkonda ateşböceği yakacak sigaranı,
Ben yine beklerim gurbet yollarını.