Eski İstanbul nedir bilir misin?
Sahilde gezen mimoza, sırılsıklam aşık.
Ama en çok benimdir birazda sen.
Ama en önemlisi şiirdir, İstanbul.
Senin, benim, Türkiye’nin.
Şairi kimdir; sen, ben değil sahipleri vardır.
Yağmurda yağınca seven. Kar epeleyince coşan. Kaldırımına düşse bile öpen.
Peki ya sahibi kimdir?
Elbette sokakta titreyen Turgut, sevdalandığı kızın kapısında bekleyen Nazım.
Ama en çok kimi özler İstanbul?
Onun önünde diz çöken tüm aşıkları yani…
Nazım’ı, Vera’yı, Erdem’i, Naciye’yi, Cahit’i, Berat’ı
Ve en çok da yirmi birinde ki Fatih’i
Gelmez onun gibi bu cihana, vuslat yeri
Barıştır ya Şehri İstanbul, tüm alemi!
Donat ışıklarınla kalbimi ve kalplerini.