Günümüzde en kolay ulaşılabilirlik ağı, takdir edersiniz ki iletişim üzerine. Sosyal medyanın yaygınlaşmasıyla birlikte yıllardır görmediğiniz bir arkadaşınızın adını soyadını arama motorlarına yazıyorsunuz, hop karşınızda. Hayran olduğunuz sanatçılara mail yoluyla ulaşabiliyorsunuz. Artık görüntülü arama yoluyla sevdiklerinizi görmemek mümkün değil. Peki hal böyleyken, iletişim ağları bu denli kolay erişilebilirken, neden kimse kimseyi anlamıyor? Neden herkes yalnızlığından dem vuruyor? İletişimde kalmamız için teknoloji seferber olmuşken, biz neden konuşarak anlaşamıyoruz?
Konuşabilmek yeteneği, duyma yetisiyle birlikte gelişir. Önce duyarız, sonra taklit ederek konuşmayı öğreniriz. Demek ki, konuşabilmek için önce karşımızdakini dinlememiz gerekiyor. Dinleyip, karşımızdakinin ne dediğini anlamamız gerekiyor. Ve karşımızdaki yerine düşünüp, konuşmayı bırakmamız da doğru iletişimin önemli adımlarından.
Kişisel gelişim çok önemli bir yapılanma durumu. İnsan, ilk insandan beri gelişerek ilerlemiş. Toplum, bireylerin gelişimi açısından önemli bir etken olmakla birlikte, asıl ışık senin içinde olmadığı sürece hiç bir yerde parlayamazsın.
Günümüzün en büyük sorunlarından biri olan iletişim problemlerini ortadan kaldırabilmeniz için okuyabileceğiniz kitap önerilerime göz gezdirebilirsiniz. Güzel konuşup, güzel dinlendiğiniz hoş sohbetleriniz olması temennisiyle…
- Doğan Cüceloğlu, İletişim Donanımları
- Marshall B. Rosenberg, Şiddetsiz İletişim
- Leylâ Navaro, Gerçekten Beni Duyuyor musun?
- Üstün Dökmen, İletişim Çatışmaları ve Empati