Şahmeran efsanesine psikolojik bakış:
Şahmeran, cinsiyeti kadın, başı insan, gövdesi yılan olan efsânevi bir yaratıktır.
Şahmeran Anadolu’da uzun yıllar halk arasında dolanan bir efsane olup bu bölgelerde yaşadığına dair birkaç yerde inanış vardır. Bunlardan bir tanesi Tarsus, diğeri de Mardin’dir. Buralarda yaşayan insanların evlerinde Şahmeran tabloları asılıdır. Şahmeran efsanesi kısaca şöyledir;
Ağır bir hastalığa yakalanan padişaha derdinin dermanı yalnızca Şahmeran ’ın etinin kaynatılarak yenmesi denir. Vezir ise bu durumda Şahmeran ’ın âşık olduğu genci tuzağa düşürerek padişahın isteğini yerine getirmek için yola koyulur. Ancak vezirin fikri bambaşkadır. O Şahmeran ‘ın etini yiyip dünyanın bütün sırlarına hâkim olmak istemektedir. Dünyanın bütün sırrındaki kasıt ölümsüzlük suyunu bulmaktadır. Fakat ne padişah ne de vezir amacına ulaşamaz. Şahmeran ’ın şifalı kısmı başıdır ve vezir yanlışlıkla baş yerine zehirli kısmı olan kuyruğunu yiyerek ölür. Şahmeran ‘ın başından bir parça yiyen Tahmasib ise dünyanın tüm sırlarına hâkim “lokman hekim” olur. Şahmeran tüm yılanların anası olup, yılanlar kraliçesi olarak bilinir. Hatta hâlâ devam eden efsanelere göre yılanların Şahmeran ‘ın öldüğünden haberleri yoktur ve bir gün öğrendiklerinde intikam için bulundukları toprakların altından çıkarak insanları öldüreceklerdir. Yılanlar insanların bilinçaltını bu kadar çok meşgul eden tek yaratıklardır. Çünkü kara dünyanın sembolü olan yılandan hem nefret edilmektedir hem de tıpta zehri çok faydalı olduğu için insanlık ona muhtaçtır. Psikanalitik açıdan baktığımızda Sigmund Freud’un fantazinin düşlere yansıması hakkındaki fikirlerini dikkate alarak toplumun gündüz düşleri ve ortak fantezilerini kolektif bilinçaltı yoluyla mistik anlatılara aktardığını söyleyebiliriz. Böylelikle bulundukları bölgede fazlasıyla olması nedeninden kaynaklı, yılanların Anadolu halkının dikkatini çok çeken unsur olan Şahmeran efsanesinin yaratılmasına sebep olmuştur. Yamyamlık sayılabilecek kadar Şahmeran ‘ın etini yeme arzusu fenomeninin sırlarına ve ruhundan bir
parçaya sahip olma düşüncesinin yeni bir şeklidir. Eti yiyip tüm bilime sahip olma arzusu ise insanların yenilecek kişinin ruhunun bir parçasının kendilerinde
yaşayacağına olan inançtan kaynaklanmasıdır. Tüm bunların yanı sıra insanın cennetten kovulmasına sebep olan yılan, yaratılmışların günahlarını üstlenmesi ile tüm insanlığın gölge arketipi durumuna girer. Şahmeran ‘ın etinin yenerek ilme ulaşılması fikri ise yılanın tıbbın sembolü olarak kabul edilmesinden doğar.