Yalın ayak yürüyorum
Ayağıma batacak parçaları umursamadan
Kırık kalbine
Nefesimi tutmuş
Kokunu ciğerlerime hapsetmiş
Müptelası olduğum cefanı yudumluyorum
Dilimde acı bir tat bırakıyor
Midem çalkalanıyor hunharca
Yumuşak bir karanlık geliyor
Korkusu okşuyor saçlarımı
Ve görünmez bir el çekiyor beni içeri
Damarlarını okşayarak hissedebildiğim
Güvenli, bir o kadar sadakatli
Parmaklarımdan değil, bileğimden kavrayıp nabzımı ölçüyor usulca
Dokunuşu karanlığın yumuşaklığına meylettiriyor
Damarlarımı titreten bir öpücük bırakıyor bileğime
Kirli kanım temiz kanıma karışıyor
Bileğime batan sakallarının açtığı deliklerden fışkırıyor
Nefesini soluyan kanım
Sıcak, ıslak ve kırmızı
Çıkmaz yolun sonundaki duvar, kanımı aşık etmiş kendine
Laf dinlemiyor, yavaşça süzülüyor
Biraz nazlı bizimkisi
İnce, uzun bir yol çiziyor önce
Ardından geleceklerden haberdar
İlk intiharı o yaşatıyor berduş bedenime
Kalbimden ufak bir titreme geçiyor, matemi ilk o tutuyor
Karanlık üşüşüyor kanımın başına
Ay doğuyor
Etraf aydınlanıyor
Bileğimdeki el yok oluyor
Sarhoş değilim ama bedenim sallanıyor
Başımda sancılı bir ağrı
Gürültülü bir yutkunuş deliyor boğazımı
Karanlığın yumuşaklığı yerini yanık kokulu rüzgarlara bırakmış
Saçlarımı aşık etmiş kendine, alıp götürmek istiyor
Söz dinlemez olmuş her biri
Kuvvetli bir uğultu kanatıyor kulaklarımı
Bir sevgi melodisiymiş gibi havalanıyor saçlarım
Başımdan her an kopacak kadar güçlü bir aşkla bağlanmışlar rüzgara
Esaretin savruluşuna sevdalanmışlar
Bir damla çarpıyor saç diplerime
Islaklığını hızla emerken içim titriyor
Ardından bir başkası damlıyor
Sonra başkası
Duyan geliyor
Yağmur hırçın
Hoyrat
Aceleci.
Rüzgar uslu
Suskun
İtaatkar.
Gözlerimi kapayıp sevdanın cesedini kokluyorum
Islak toprak kokuyor buram buram
Çok geçmeden şiddetle düşüyor yağmur yeryüzüne
Dövüyor kaldırımları
Sokak lambasını cızırdatıyor
Korkutmak istiyor beni, biliyorum
Korkuyorum da!
Bedenimden süzülmesine izin veriyorum
Başımı önüme eğip kabulleniyorum
Emrini yerine getiriyor
Çok değil, az sonra ulaşıyor amacına
Durmadan akıyor
Bir ninni gibi yakıyor kulakları
Saçlarımı okşayan eller
Bedenimi ısıtan kollar
Sırtımı yaslayacağım sırt
Yükümü taşıyan omuzlar
Yok.
Küs mü bana?
Kızgın mı?
Yoksa daha beteri de bana mı söylemiyorsunuz?
Kırgın mı bana?
Kalbinin çatırdayışını nasıl duymadım?
Nasıl açtım dilimin kilidini?
Nerede benim dudaklarım?
Neden dinlemiyorlar beni?
Onlar da mı itaat etmiyor bana artık?
Hemen kurtulmalıyım onlardan!
Ya da öğretmeliyim
Evet, evet bunu kesinlikle yapmalıyım!
Ama önce,
Uyanmalıyım.