Savaşın çocukları
Çocukluk insanın evidir derler. Hangi çocuğun evi çadır olsun ki? Hangi çocuğun evi tabut olsun ki?
Hangi birimiz hak eder çocukken ruhunun ölmesini? Daha büyümeyi beklemeden. Geceleri çocuğunun üstünü örtmeli insan. Savaşta vurulan çocuğunun naaşını değil.
İstediği tişörtü giymeli çocuk ya da giydirmeli. Savaş pankartı tişört değil.
Sokakta oynamalı çocuk ama babasının sokakta vurulmasını anımsayarak değil. Oyuncak bebeğini kucağında sallamalı fakat sütten yeni kesilen, öksüz bırakılan kardeşini değil.
Dinini öğrenmeli çocuk. Ama ibadet yerini yıkanlardan değil. Ve gülümsemeli çocuk, korkusuzca, emin bir şekilde.
Ve en önemlisi çocuk büyümeli, annesiyle, vatanıyla, diniyle…