‘Nerede türkü söyleyen birini görürsen korkma, yanına otur. Türkü söyleyen insanların kötü hikayeleri yoktur.’ demiş büyük halk ozanı Neşet Ertaş. Ben de bu öğretilerle büyüyen şanslı çocuklardan biri olarak türküleri hep çok sevdim. Sazlı sözlü ortamlar iyilikle kuşatılmış gönül bahçeleriydi benim için. Oralarda kimse kimseyi ayıplamaz, kınamaz, ötekileştirmezdi. Türküler sevdanın, hasretin ve yoldaşlığın özüydü her daim. Uzun yolda giderken seni yalnız bırakmayan, karlı yolları yürürken içini ısıtan, ‘Bu kadar da dibe vurulmaz ki be arkadaş!’ dediğinde elinden tutup seni kaldıran, ölümle yüzleştiğinde seni hayata bağlayan sadık bir dosttu.
Mevzu bahis Halk Müziği olunca nice kıymetli ozanlarımız var elbette ama bugün sizlere benim için kaçınılmaz istikametlerden biri olan, Aşık Nesimi Çimen’in oğlu balet ve müzisyen Mazlum Çimen’in son albümünden bahsetmek istiyorum. Kelimelerle adeta sevdayı kalbimize nakış nakış işleyen Mazlum Çimen’in en güzel eserlerinin çok özel isimler tarafından seslendirildiği ‘Benim İçin Söylenenler’ albümü kendinizi dinlemekten alıkoyamayacağınız bir proje olmuş.
Haluk Levent’ten Teoman’a, Jehan Barbur’dan Zuhal Olcay’a, Ender Balkır’dan Hayko Cepkin’ e birçok sanatçının yer aldığı albümde her eserin farklı bir tadı var.
Toplum olarak sevmeye ve sevilmeye sonsuz ihtiyaç duyduğumuz şu günlerde birbirinize armağan etmeniz ve sevginin onarıcı gücünü hissetmeniz için sizlere bu albümden Edip Bülbül’ün kendine özgü sakinleştirici tarzıyla seslendirdiği, ‘Sokağın Tavanı Kadar’ ı tavsiye ediyorum.
Her cümlesinde ayrı manâ olan eseri şu cümleyle bitiriyor Bülbül: Desen ki sevdin ne kadar, sokağın tavanı kadar.
Sokağın tavanı kadar çok sevdiğiniz ve sevileceğiniz günleriniz olması temennisiyle.