İnsanlardan uzak bir şiire sığınmak istiyorum Verâ! Ellerimi insanların söylediği soğuk sözlerle değil de, yazdığım şiirlerle ısıtmak istiyorum.. Aldığım acılarla yıkanıp silkelenmenin zamanı geldi belki de ama içecek suyum kalmadı gözlerimden akan gözyaşlarımdan başka… Şefkati ve sığınmayı istediğim için geldi bunlar başıma Verâ! Yalnızlığın tutsaklığıydı bu belki de. En çok da sarılmayı istediğim için…
Ama bir babanın, bir abinin veyahut sevdiği kişinin kollarında şefkati istemek değil miydi dünyanın en masum beklentisi? Biliyor musun Verâ, canıma sarıldıkça canım daha çok yanıyor, sırf yaram yarama değiyor diye. İnsanlar o kadar bencil ki Verâ, yaşattığı acıyı bile unutuyor acıyı yaşatan yarası hâlâ kabuk tutmamışken. Gözyaşlarının dolmasıyla o acıyı gırtlağında hissetmen aslında yetiyor kendini kendine anlatmaya, ama başkalarına kendini harap etsen de yetmez, eksik kalırsın Verâ!
Oysaki acıyla yaşamak ayrı bir güzeldi. Ağlayınca acım dinerdi, ağlamak istemezdim. Bazen bir çikolatanın kokusuyla, bazen de kendime iltifatlar ederek avuturdum, iyi gelirdi. Saçlarımın üstünde bir eli hissetme hayaliyle uyurdum geceleri ve ben en çok âh çeke çeke büyüdüm… En çok da neyi sevdim biliyor musun? Ayaklarımı kendime doğru çekip uzaklara dalmayı… Dedim ya sana, bizi bir biz anlarız, bir de şiir anlatır. Gel ne olur! Seninle şiirle yıkanalım…
Şiirlere sığındığım, yalnızlığımı unuttuğum bir an…
Okurken iyi hissettirdiysem ne mutlu bana ??