Güneş sıyrılıp gökyüzünden, tebessüm ettiğinde yeryüzüne
ve
Ben derimden sıyrılırken büsbütün
Birbirimize dünyanın anlatılması güç acılarını fısıldayalım Elika…
Aydınlıkta yazmaklar adlı kitabımın yirmi beşinci sayfasındaydım
ve
Bir karanlık düşüverdi aklıma
Bağışla…
Bağırarak yazmak istediklerine neden çığlık çığlık susuyor insan?
Elika…
Üzerine bir şal gibi değen toprak artık bir dehliz gibi sanki
Neden?
Neden Elika?
Neden?
Neden bir kez olsun gündüzleri yazamaz insan?
Gözlerimiz bu denli mi kapalı yoksa?
Toprak Ana bana bir avuç çakıl getirdi bugün
ve
Ben kitabımın yirmi beşinci sayfasında bile değilim
Bilirsin
Kelimeler durmaksızın kayıp gider avuçlarımdan
Çakıllar cabası senin anlayacağın
Bana bir tutam da olsa sen getirmeli kapımı tekmeleyenler Elika
Bir tutam da olsa yazmakları olmalı bileklerimin…
Aydınlıkta yazmaklar adlı kitabımın yirmi beşinci sayfasına ulaşmama az kaldı
ve
Fakat ismini değiştirdim kitabın
Karanlığa yazmaklar oldu adı
Yine utancımdan karardı dokunduğum her şey
Kesif kesilen bir tek acılarım…
Tam bu esnada düştün aklıma
Neden?
Neden Elika?
Neden?
Sen bir kışı ayıklarken gözlerimden
Sobalarımda yarım yamalak kokan portakal kabukları
Sen herhangi bir eylemde bulunmalısın Elika
Fakat bu olmamalı gelmemek
Bir eylem sayılmamalı artık beklemek…
Bir balkona ilişiyor gözüm
Bembeyaz çarşaflar ve sen
Giz gibi Elika
Bir giz gibi yatıvermişsin toprağa
Omuz hizalarında irili ufaklı hüzünler
Silkiversen düşecekler oysa
Neden?
Neden Elika?
Neden?
Hüznü benden daha çok seviyor oluşun?
Yirmi beşinci sayfaya ulaşmalıyım…
Yazmalıyım Elika
Yoksa bir çırpıda yanına alıverir beni Toprak Ana…
Elika!
Sana bağırdıklarımı duy ne olursun!
Duy bu tümden varım yarım kelimeleri
İşit ne olursun ortaklığımızı bölen en küçük şu payı
Zira ben işittim ki
Edebiyatla anlatamazsam sana kendimi
Rakamlara mahkum etmeliymişim bileklerimi…
Elika!
Yalan!
Ne yirmi beşinci sayfane kitap
bahanemsin yazmamın
Elika…
Ben başka bir bahane daha bulmadan
Ne olur beni bağışla…
~EBRÂR
28.03.2020
15.54