Dindir sinendeki sönmez ateşi
Cihanda yoktur gövdendeki nâr’ın eşi
Uyan, akreple yelkovanın uyuttuğu gaflet uykusundan
Tebah olmasın ardında bıraktığın hiçbir an
Acz içinde, bataklık dibinde kalmışsın biçare
Yok mudur zihninde yaşamak yahut yaşatmak için gaye
Ye’s bataklığı sen istersen oluverir gülistan
Ruhun bedeninden müteferrik, ne bu tantana bu isyan
Âti meçhul, geçmiş ardında kalmışsa; ne diye bedhahsın şu ana
Zâyi etme lahzanı, inhimakın olmasın istikbalden yana
Kaldır kafanı bak semaya, huzur nasıl ediyor aniden zuhûr
Helak olmuş ruhun, seslenmiş duymamışsın; hıyanetin aslı budur
Vakfetmişsin kendini geleceği meçhul olan istikbale
Unutmuşsun sevgiyi, saygıyı olmuşsun hırsına pervane
Seyretme yanından geçen serçeyi; okşa kanatlarını nazikçe
Dalgın mısın dargın mı? Neden bakışların meyûsane
Çeksen içine bakarken ufka meltemle gelen nefhayı
Diriliverir ruhun, kaldırır her türlü cefayı
Yâdına düşerse mazi bakışların oluverir âmâ
Unutma, yeryüzünde en kıymetli mücevherdir vefa
Hatrından çıkmış düştüğün yerden kaldıran eller
Esbab arama, davran! Ne vefasız insan imiş derler..
Etmişsin kendine her türlü nimeti zehir
Görebilirsen içtiği her damla suda Hakk’ı anan kuşları; anlarsın dünya ne denli efsun bir yerdir
Ne derin bir şiir olmuş bu böyle. Çok beğendim üslubunu. ? Kaleminin yüreğindeki efsuna sağlık. ?