39+1

Bugün ne yazık ki hepimiz kötü bir haberle gözlerimizi açtık. Ceren Özdemir… Daha 20 yaşında gencecik bir kız çocuğu. Belki de tüm kalbiyle severek yaptığı tek şey baleydi. O, gelip kalbini ortadan ikiye ayırıncaya dek…

20 yaşındaki o gencecik kız çocuğu evinin önünde kalbini ortadan ikiye ayıran bir bıçak darbesiyle ne yazık ki bu hayata gözlerini yumdu. Tüm hayalleri, belki de bu dünyanın hâlâ iyi bir yer olabileceğine dair umutları o bıçak darbesiyle öldü. Onun katili sadece bedenen onu öldürmedi. Onun hayallerini, umutlarını, sevinçlerini ve beklentilerini de öldürdü.

Kaç kişi daha eksileceğiz bu dünyadan? Kaç kişi daha canımıza kıyacak? Daha kaç gece daha korkuyla koşarak bir an önce eve gitmek için acele edeceğiz? Gerçekten bir gün rahat bir nefes alabilecek miyiz? Her an ölümün o nefesini ensemizde hissetmekten kurtulabilecek miyiz? Bu soruları sormadığımız gün artık bu insanlığa dair bir umudum olacak.

Ortaya çıkan veriler ne yazık ki hiç iç açıcı değil. Sadece bu yıl kasım ayında 39 kadın öldürüldü. 39 Kadın. Buna inanabiliyor musunuz? 39 can, 39 umut, 39 hayal öldürüldü. Bu kadınların canlarını alan kişilerin %28’i evli olduğu erkek, %10 oranında baba ve birlikte olduğu erkekler, %8 oranında akraba veya tanıdıkları, %5’i boşandığı erkek ve oğlu, %3’ü ayrıldığı erkek ve kardeşi. Hepsi canım, kanım, en yakınım dediği kişiler. Sevgi öldürür mü hiç? Sevgi, yeniden doğurur, öldürmez. Bir çiçek solmak üzereyken ona sevgi gösterdiğinizde, biraz su verdiğinizde hemen yeniden canlanmaya başlar. Bir hayvana azıcık sevgi gösterip, onun yaralarını iyileştirdiğinizde o size verdiğiniz sevginin bin katını verir. Hep suçu kadınlarda arıyorsunuz ya, peki siz onlara sevgi gösteriyor musunuz? Onların yaralarını sarıp, düştükleri yerden kaldırıyor musunuz?

Öldürülme sebeplerine baktığımızda artık pes diyecek duruma geliyoruz. Niye bu 39 melek öldürüldü biliyor musunuz? Boşanmak istedikleri için, barışmak istemedikleri için, arkadaşlık isteklerini reddettikleri için, tabii bir de daha şüpheli ölüm ve ölüm sebepleri tespit edilememiş olanlarda var. Bu güzel melekler sadece “hayır” dedikleri için öldürüldüler. Sadece “hayır” dedikleri için.

Sosin Küçükgüven

Sosin Küçükgüven, Yalova’dan, Bursa’da Jandarma Uzman Çavuş olarak görev yapan erkek arkadaşını ziyarete gitmişti. O ziyarete gittiği erkek arkadaşı kıskançlık yüzünden onu silahla öldürdü.

Seda Kurt

Seda Kurt, dini nikahlı eşi tarafından 2 çocuğunun gözleri önünde acımasızca öldürüldü.

Zehra Özkan

Kuzeni, Zehra Özkan’ı 14 yerinden bıçaklayarak öldürdü. Ardından da Zehra’nın ağzından şöyle bir mektup yazdı: “Ben iyiyim. Beni merak etmeyin. Köyde adım çıktığı için ve herkes beni konuştuğu için oradan uzaklaştım. Birini buldum, onunla evleneceğim.”

Güleda Cankel

Güleda Cankel, ayrılmak istediği erkek arkadaşı tarafından önce boğazı sıkılıp, kabloyla boğulduktan sonra kalbinden bıçaklanarak öldürüldü. Daha 19 yaşında gencecik bir kızdı. Bu da yetmezmiş gibi katili sosyal medyada: “Bitti, canınız istediği zaman ölmeyeceksiniz.” ifadeleri içeren bir yazı yazıp tarih ve saati ekledi.

Biz artık bir erkeğin arzusunun nesnesi olmak istemiyoruz. Neşet Ertaş’ın dediği gibi “Kadınlar insandır, erkekler insanoğlu.” Sizleri de bu dünyaya getiren, büyüten, kendisi yemeyip size yediren, kendisi giymeyip size giydiren bir kadın. Sizleri bu yaşa binbir emekle getiren annelerinizi nasıl öldürebiliyorsunuz? Peki birini seviyorum deyip nasıl öldürebiliyorsunuz? Sevgi bu mu? Hayır. Sevgi, emektir. Sevgi fedakârlıktır. O seni sevmese bile ona karşı duyduğun saygıdır sevgi.

Bir erkek çocuğunuz olduğunda ona kadınlara değer vermenin ne kadar güzel bir şey olduğunu ve kadınların sadece erkeklerin arzusunun nesnesi olmadığını öğretin.

NO COMMENTS

LEAVE A REPLY

Bir yorum girin
Adınız

Exit mobile version