Aranan Gülün Habercisi

Taş duvarlar kolluyor etrafımızı
Baktıkça gözümüz kalıyor, dokundukça elimiz
Gönül vurgunluğu bu bizdeki hâl

Dilim olmuş pelte pelte, sanki lâl
Yangın mı yüreğimdeki
Yoksa yangının alevdeki koru mu?
Bu vurdumduymaz ezgiler nesi?
Elimin uzamayışı, el olan neci?..
Kim ne derse desin, anlatamam, beyan edemem
Bir lafın yerini tutamaz içim
Gözlerim liman olur,
saçlarım dalgalı deniz…
Birkaç cümle, birkaç kelime,
binlerce beyanda bulunsam da sarfiyatı yok

Kıymeti yok çaresizliğe…
Yaprakların dökümü, şiddetli rüzgarların esişi haber veriyor hüznümü
Yine arabeske bağladım
Yine hoyrat gönül laf dinlemedi
Yine koyverdi kendini tutamadı
Çay koy, demli olsun!
Nasıl olsa içimizden alacak demini…

  “Hoşuma gidiyor” dedi acıklı bir gülümseme atarak. “Acıya hapsolmak mı?” diye sordu. “Hayır, acıyı düşünürken; sonunda yine umut kapısı olduğu düşüncesi.”

  Bazen çekilen acıyı hazmetmek için, Rabbimin bana bahşedeceği bahçeye giden yoldaki dikenleri geçtiğim düşüncesini tasavvur ediyorum, bütün yaralarım sarılıyor ve yarına dair umudum tükenmiyor. Öyle ya, ne demiş Hz. Mevlânâ;

Üzülme ayağına batan dikenler, aradığın gülün habercisidir.

10 COMMENTS

  1. Yorumum yarıda kaldı hemen gitti parça parça. Nasıl olsa içimizden alacak demini demiş ya oh içim rahat. ?

  2. Şiirin öyle iyi geldi ki başlığında mest oldum okumadan önce. Sana kocaman bir tebessümle teşekkür ediyorum. Kalemin ümidi, kalbin sevinci sahiplensin daima. Sahip oluğun bu güzel şiirde inanıyorum ki okurların kendilerini şiire ait hissedecek. Hâlâ gülümsüyorum, daim gülüşlerin habercisi olmuş aranan gül. ?

  3. bazen yazarına bakmadan okuyorum bu yazıya da öyle yaptım yazının sonunda Hüleyda yazmış galiba dedim . Tebrik ederim 🙂

LEAVE A REPLY

Bir yorum girin
Adınız

Exit mobile version