Aşk Akıl İçin Bir Sırrı Kadim

 Şiir her ne kadar akıl eylemi gibi gözükse de kalbinden dökülüyordur mısralar. Can kulağıyla dinlediğin tüm şiirleri kalbin dinliyordur belki. Sesin değil de sözün yükseliyordur kalbin dile geldiğinde.  Öyle ya nahoş yüksek sesler hâkim şimdilerde, peki ya sözü yükseltenler, ruha ferahlık verenler, halden anlayanlar, yüreğe      yakin  ( kesin, sağlam, doğru. ) olanlar nerede?

  Onlardan bir ses niteliğinde mısralar paylaşacağım sizlerle, sanırım güzellikler bazen saklı kalıyor. Ben saklı değil de bilinsin, okunsun değil de dokunsun istedim. Ruhunuza dokunması dileğiyle.

Aşk, akıl için bir sırrı kadim,

Maşuk, aşık için bir ism-i azim,

Sekarat girdabındaki bir derviş gibi,

Aşık, maşukun adını tesbih eder de, eder…

Ama ne içinde erir, ne sonuna erer,

Ne O’nu geçer, ne O’ndan geçer,

Halkın gözünde değersiz bir derbeder, akılsız bir meczuptur O,

Halbuki uçsuz bucaksız, dipsiz kenarsız, hadsiz hudutsuz bir alemde mahpustur, mahkumdur, mahcuptur O.

Hiç kimse bilmez, bilemez.

Aşk bir kemendi esaret gibi görünür sana ama,

Aslında o maddeyi manaya, cesedi ruha, aklı kalbe, görüneni görünmeyene bağlayan bir miraç-ı hürriyettir.

Bir yanın zelil olsa da, bir yanın azizdir.

Bir yandan yaksa da Aşk,  bir yandan serindir.

Tıpkı bir afyonu manevi gibi içine girmekle kalmaz, iliklerine siner,

Sonrası bir meftanın sekarat hissizliği sanki.

Artık donsan da,  yansan da fark yok gibi

Hâsılı kelam, aşk İlahtan insana lütfedilmiş bir haldir,

Bunun üzerine söylenecek her söz ne idüğü belirsiz  kıyl-ü kaldir.

YASİN PİŞGİN

NO COMMENTS

LEAVE A REPLY

Bir yorum girin
Adınız

Exit mobile version