“Dünya değişiyor.
Diğer gençler gibi, sen de ailenden çok daha farklı bakabiliyorsun dünyaya…
Ebeveynlerin ve öğretmenlerinle ufak tefek tartışmalar yaşaman çok normal.
Özgür olmak istemen, gelecek hakkında kaygılanman, teknolojiye kolayca adapte olman gayet doğal…
Çünkü anlaşılmaya ve anlamaya ihtiyaç duyuyorsun.
Seni duyuyorum ve seni gerçekten anlıyorum…”
Prof. Dr. Nevzat Tarhan’ın yazmış olduğu bu kitap en son 20. baskısıyla okurla buluştu. İlk 8 basımda “Var Mı Beni Anlamak İsteyen ” adıyla okuyucuyla buluşmuştur.Kitabı okuduğunuzda başlığındaki her kelimenin ne kadar anlamlı olduğunu anlıyorsunuz. Sizi anlayan birilerinin olduğunu hissediyorsunuz. Yalnız değilmişim diyorsunuz. Çok zevkli, hayata dair derslerin bulunduğu ve dönüp dönüp tekrar okunacak bir kitap. Kitabın içindeki her bölümde kendinizi buluyorsunuz. Altını çizmediğiniz cümle kalmıyor. Okudukça anlıyor, öğreniyor, ve bilinçleniyorsunuz.Şimdi kitaptan en sevdiğim alıntıları sizlerle paylaşıyorum.
Başarı da ayrıntıdadır, şeytan da…
“No pain , no gain” yani çile yoksa kazanç da yok. Bizdeki “zahmetsiz rahmet olmaz” sözüne denk olan bu İngilizce deyişi aklından çıkarma. Hayat, mükâfatını zorluklara tahammül edenlere verir. Başın dik dolaşmak ve onurlu yaşamak istiyorsan emeğinle kazanmaya çalışmalısın.
Mevlana ” Elinde olsun ama gönlünde olmasın” diyor. Çok şeye sahip ol ama onlar sana sahip olmasın.”
Değiş ama başkalaşma.
Neyzen der ki: “Kalkın ey ehl-i vatan dedik kalktık, bir baktık ki kalktığımız yere başkası oturmuş.” İnsanlara güven ama kendini kullandırtma. Güven kural, güvensizlik istisna olsun.
Aldıklarımız değil, verdiklerimiz bizi yüceltir. Alabilmek için değil, verebilmek için çalışanlar sosyal sermayelerini artırırlar. Başarı alabilmekte değil, verebilmektedir. Yardımlaşma sevgi dillerinden birisidir, davranışsal sevgidir. Başka bir deyişle sevmenin davranışıdır. Sözde değil, özde sevgidir. İyi kalpli olmak mükemmel olmaktan daha önemlidir.
Başarısızlık yoktur, sonuçlar vardır. Uçurtmaları uçurtan rüzgârın gücü değil, yükseklerde iken uçurtmanın o güce karşı koyma kapasitesidir. Kaybetme riskini göze almazsan kazanamazsın.
Bir günlük mutluluk istiyorsan eğlen, ömür boyu mutluluk istiyorsan insanlara yardım et.
Ancak insanın iyiyi- kötüyü tanımadan hayatı anlaması mümkün değildir. Bazı şeyleri ancak yaşayarak öğrenirsin. Deneme yanılma pahalı bir yöntem olsa da ebeveynin bu riski almalıdır.
Anne- babaların sıklıkla savunduğu” sana güveniyorum, ama çevreye güvenmiyorum” yaklaşımı da gerçekçi değildir. Zaten sözün kendisi bir mantık hatasını barındırır. Annen baban sana güveniyorsa senin güvenilmeyecek kişilerle arkadaşlık kurmayacağını da bilmelidir.
Dövmese de davranışlarıyla öğrencilerin ruhunu yaralamaktadır.
Ümidini kaybedersen her şeyini kaybedersin.
Hz.Ali’nin çok güzel bir sözü vardır: “Çocuklarınızla 7 yaşına kadar oynayın,7-15 yaş arasında arkadaş olun, 15′ inden sonra istişare edin, onlara danışın. ” der. Hz.Ali 1400 yıl önce söylediği bu sözle aslında bugün ideal aile olarak tanımlanan aile tipini öğütler.
Zaman, insan hayatının en önemli sermayesidir. Para kaybedildiğinde tekrar kazanılabilir, ama zamanı geri getirmek hiç bir şekilde mümkün değildir.
Karne öğrencinin bilgi seviyesini gösterebilir ama çaba ve gayretini göstermez. Öğrenci sınav sırasında hastalık, kaza gibi bir terslik yaşayıp iyi bir not alamayabilir. Bu öğrencinin çabasını göz ardı ederek sadece nota göre hüküm vermek motivasyonun kırılmasına sebep olur.
En kötü karar, kararsızlıktan iyidir.
Evet çok daha fazla yazmak istediğim kısmı var ama kitabı tekrar yazmaktan korktum ? Dostum, hangi yaş aralığında olursan ol muhakkak kendini bulduğun kısım var. Şiddetle okumanı tavsiye ediyorum. Şimdiden keyifli okumalar.
Oku, Anla, Öğren ve Değiş.??