Madrigal çok geç keşfettiğim, ama keşfettiğim günden beri şarkılarını dinlemekten vazgeçemediğim bir grup. Bugün sizlere öneri olarak Madrigal grubunun “Kelebekler” şarkısıyla geldim. Bu şarkı hakkındaki düşüncelerimi de sizlerle paylaşmayı ihmal etmeyeceğim. İnşallah sizler de bu şarkıyı seversiniz. 🙂
Tek kurtuluş yolu günbаtımınа doğru,
Yok elinden tutаn, yаrdımınа koşаn
Kendinden bаşkа kimseyi düşünmeyen insаnlаrdаn,
Kurtulsаn yeter. Nere ne fаrkeder?
Hepimiz hayatımızda zor zamanlardan elbette ki geçmişizdir. Böyle zamanlarda birinin bize destek olmasına, elimizden tutmasına, yardımımıza koşmasına ihtiyaç duyarız. Özellikle böyle durumlarda, yani “kötü gün” dedikleri zamanlarda kimlerin gerçek dost, kimlerin ise sadece kendini düşündüğünü daha net bir şekilde fark ederiz. Hani şu “iyi gün dostu” dediklerimiz var ya işte demek istediğim tam da o. Böyle insanlar bizlere destek olmaktan çok köstek olurlar. Bu yüzden bizlere yük olan, sırtımıza kambur olan insanları söküp atmak en iyi çözümdür. Hani diyor ya Ahmet Hamdi Tanpınar: “Fakat neyi anlatabilirdim, kime neyi anlatabilirdim? İnsan neyi anlatabilir? İnsan insana insanlara hangi derdini anlatabilir? Yıldızlar birbiriyle konuşabilir insan insanla konuşamaz.” Bu sözü o kadar doğru ki…
Aslında biz de bu hayatta kelebekler gibiyiz. Onlar bugün var, yarın yoklar. Bir insanın parmağına bile konmaya korkarlar. Çünkü konduklarında ömürlerinin bir dakika uzun veya bir dakika kısa olması o parmakların ucunda olur. Bizler de kelebekler gibi bazen kendimizi bir başka insanın inisiyatifine bırakıyoruz.
Şarkıdaki şu sözler “Ömrü kısа renkli kelebekler gibi, аteşe uçаrız belki” bizlere aslında çok etkileyici bir hikayeye atıf yapıldığını gösteriyor: “Şem ile Pervane‘nin hikâyesi” Bu hikâye Şem ile ona körkütük aşık olan Pervane‘yi anlatır. Pervane, Şem‘in önce ışığı etrafında dönüp durur. Ama ona bu yetmez. Çünkü körkütük aşıktır. Ona daha yakın olmak ister. Ama bu yakınlaşma onun sonunu hazırlar. Aşkı uğrunda ölür.