Eylül

Aylardan sen, çat kapı geldin habersizce. Biraz mutluluk getir biraz huzur… En çok da umut olsun ve bir o kadar da kucak dolusu sevgi. Gördükçe hevesim sevdikçe sevesim gelsin. 4 yapraklı yeşil kahverengi turuncu yapraklarında kendimi kaybetmek… Uçsuz bucaksız gökyüzünde göç etmeye hazır kuşlar, leylekler, kırlangıçlar gibi kendimi süzmek istiyorum iyi gel, güzel gel Eylül…

Kiminin hayali, kiminin gerçeği… Kiminin yaşanmışlığı kiminin yaşayamadığı. Hayat bu, ne önemsenmeye gelir ne de önemsenmemeye… Gerçek şu ki insanlar yorgun, kırgın ve umutsuz söylesene ya ‘Eylül’ neden bu onca keder…

Bir eylüldü başlayan içimde
Ağaçlar dökmüştü yapraklarını
Günler kısalıyordu yavaş yavaş
Çimler sararmıştı rüzgarlar deli gibi esiyordu
Yazın bittiği her yerde söylenirse
Yaşamak ümitli bir iştir
kimisi için;
-eylül çürümektir, kendi içinde.
‘Eylül’ iyi gel, hoş gel ruhumuz tazelensin seninle

Bir Eylül’dü başlayan içimde hiç bitmeyecek bir eylül…

NO COMMENTS

LEAVE A REPLY

Bir yorum girin
Adınız

Exit mobile version