H.M. VAKASI
”Hiçbir şey hatırlamak istemiyorum.Elimi cebime sokarken bana iki gün evvelini hatırlatacak bir kağıt parçasına bir şeye rastlamaktan bile korkuyorum.” -Dokuzuncu Hariciye Koğuşu
Kahramanımız H.M. tam adıyla Henry Gustav Molaison 26 Şubat 1926’da Amerika’da Hartford’da doğdu.7 yaşında geçirdiği bir bisiklet kazasında kafasını çarptı ve epilepsi nöbetleri geçirmeye başladı.Bu durumdan kurtulmak için pek çok yönteme başvurdu fakat sonuç alamadı.
Zamanla hayatını yaşanmaz kılan nöbetleri arttı.27 yaşına geldiğinde bazen günde sayısı onu bulan minor nöbet ve haftada en az bir major nöbet geçirmeye başlamıştı.Hartford Hastanesi’nden beyin cerrahı William Becher Scoville problemin kasinlikle müdahale edilmesi gerektiğini fark edecek ve bir karar alacaktır.Bu karar H.M.nin hayatını değiştirecek onu tıp ve psikoloji dünyasının en tanınmış vakası haline getiecektir.
Dr.Scoville’ın karar verdiği bu ameliyat hipokampusun büyük bir kısmının çıkarılmasını içerir.Ameliyat başarılı olur. H.M’nin nöbetleri yılda 1-2 defaya düşmüştür.Ancak yeni bir sorun vardır.Bellek kaybı…Yani yeni anılarını uzun süreli belleğe kaydedemiyordu.Yeni tanıştığı birini 10 dakikadan kısa bir sürede unutuyordu.Bir akrabasının ölüm haberine her seferinde ilk defa duymuş gibi üzülüyordu.Hep şu anda kalmıştı.Ameliyat öncesini hatırlayan H.M. ailesini ve eski anılarını net hatırlıyordu.Fakat bir dakika öncesini unutabiliyordu.
Böyle bir şeyi kimse istemezdi herhalde.Merak ediyorum ameliyat öncesinde böyle bir sonuç alınacağını bilseydi yine de izin verir miydi?
Hayatını yaşanılmaz kılan nöbetler mi yoksa bir tek yeni anıya sahip olamamak mı? Her gün hatta her saat aynı saat aynı güne uyanıyor olmak istemezdim.
Ve H.M. son 55 yılını hafızasından mahrum yeni arkadaşlar edinemeden yeni tecrübeler kazanamadan 27 yaşında olduğunu sanarak geçirdi.2008 yılında solunum yetmezliğiyle 27 yıl gibi geçen 82 yılını geride bıraktı.
H.M. öldükten sonra beyni çıkarılıp binlerce parçaya ayrılarak incelendi.Bu büyük gelişme tabi ki filmlere konu olacak değerdeydi.
Memento,Ghajini,50 İlk Öpücük ve Kayıp Balık Nemo gibi amnezi karakter içeren birçok filmi örnek olarak gösterebiliriz.
Ve bence unutamamak en büyük intikam değil en büyük ödüldür.