Nasıl Tanıştım?
Üniversite üçüncü sınıf güz dönemindeyim. Hocam kuramlar dersinde nesne ilişkileri kuramını anlatıyor. Sonra konu haset ve kıskançlık kavramlarına geldi. Sahi haset neydi kıskançlık neydi? Ufak bir düşünmeden sonra cevabı yine hocam verdi. Haset; sende olmayan bir şeyin başkasında var olmasıyla ona hasetlik duygusu beslemendir. (örneğin bebek annesinden beslenir. Ama o besin kaynağı kendisinde yoktur. Anneye haset besler). Kıskançlık ise sende olmayan bir şey başkasında var olmasıyla onu başkasından almaya çalışmandır. Sen ona kıskançlık duyarsın. Yani devreye üçüncü bir kişi girer (örneğin bebekte besin kaynağı yok. Babada da yok. Bebeğe göre baba o besin kaynağını kendisinden almaya çalışır ve bebek babaya kıskançlık duyar). Böylelikle bebeğin ilişki kurduğu ilk nesne anneden aldığı besin kaynağı olur. Ve ardından hocam şunları ekledi -Detaylı bilgi sahibi olmak isterseniz Melanie Klein’in ‘Haset ve Şükran’ kitabı var. Okumanızı tavsiye ederim.-
Ben dersten çıktım ve o kitabı almam gerektiğini kendime söyledim. İlgimi çekmişti haset ve kıskançlık kavramları. Bir psikoloji kuramcısından bu kavramları incelemek eğlenceli olacaktı. Daha sonra kitabı aldım ve gerçekten de bana keyif ve bilgi veren bir kitaptı. Şimdi kısaca kitabın yazarından bahsedeyim ve sonra kitaba geçelim.
Melanie Klein, Avusturya asıllı İngiliz psikanalist. Çocukluğun ilk yıllarını temel alan psikanaliz kuramı ve oyunla tedavi tekniğiyle tanınmıştır. Nesne ilişkileri kuramının kurucusudur. Anne- çocuk ilişkisini anne sütü kaynağı üzerinden ele almış ve bebekliğin ilk yıllarını bunun üzerinden incelemiştir. Aynı zamanda son yıllarda ülkemizde de popüler hale gelen Oyun Terapisini ortaya atan ilk isimdir. Psikolojinin babası Freud’un görüşlerine karşı çıkarak 2-3 yaşındaki çocuklarla psikanaliz tedavisi yapılacağını savunmuştur. Bunu da oyun aracılığıyla yapmıştır. Hatta Freud’un kızı Anna Freud da kendisine destek veren bir isimdir.
Haset ve Şükran
Kitap bilgi ağırlıklı bir kitap. Gerçekten yeni şeyler öğrenmek istiyor, anne-çocuk ilişkisine psikolojik bir bakışla bakmak istiyorsanız bu kitap sizin için. Özellikle sizde benim gibi haset ve kıskançlık kavramlarını incelemek isterseniz işte bir kaynak. Size kitaptan birkaç alıntı vereceğim ve okumak isteyenleri bu alıntılar içine çekecektir.
Kitaptan…
“Sevgi, haset duymaz.”
“Haset, hiç kuşkusuz en büyük günahtır; çünkü bütün öbür günahlar sadece bir erdeme karşı günah işler, oysa haset her türlü erdeme ve bütün iyiliklere karşıdır.”
“Bana söylediklerinizi anlıyorum ama hissedemiyorum. “
“Kıskançlık, elinde olanı yitirmekten korkar; hasetse, kendi istediğinin bir başkasında olduğunu gördüğü için acı duyar.”
“Şüphesiz, hüsran ve mutsuz deneyimler, her bireyin yaşamında belli ölçülerde haset ve nefretin gelişmesine yol açar.”
“Her kaygı, en başından itibaren, ona karşı geliştirilmiş savunmayla birlikte var olur.”
“Hasetli kişi, haz ve memnuniyet görüntülerinden sıkıntı duyar. Ancak başkalarının sefaleti huzur verir ona. Bu yüzden hasetli kişiyi tatmin etmeye yönelik her türlü çaba nafiledir.”
Okuyan Anlar grubumuzda bu kitap önerinle tanışmıştım sanki. Şimdi aylar sonra, yazının sonunda paylaştığın alıntılarla bu kez çok daha fazla etkilendim. Ve bu eseri okuduğum kitaplara ekledim. 😇 Çok teşekkür ediyorum, çok teşekkür ediyoruz.
Ya mervemm nasıl mutlu oldum. Evet okuma gurubumuzdaki ilk önerimdi ve dedim ki bu öneriyi yazmalıyım. Çok sevdiğim herkese önerdiğim nadide kitaplardan.. Ne mutlu bana ve ben teşekküür ederimm. 🙂 🙂 🙂