Hayal Kırıklığıyla Nasıl Başa Çıkılır?

Hayal kırıklığından söz edebilmemiz için öncelikle kurulmuş olması gereken bir hayal ve ardında bu hayalleri çatır çatır kıran bir takım kişiler ya da olaylar olmalıdır.

İnsan, gerek zihinsel gerekse kalbi faktörler sebebiyle düşünür, umar, hedefler koyar, olmayacak şeyleri imgeler ve sınırlarını zorlamak ister. Kendinizi mutlaka bir zaman uçarken düşünmüşsünüzdür. Ya da çok hayran kaldığınız bir Holywood yıldızıyla sevgili olduğunuzu hayal etmişsinizdir. Ay sonunda kredi kartı borcunuzun asgarisini zor öderken, havuzlu bir villada uyandığınız sabahları aklınızdan geçirebilirsiniz. Bazen siyasi bir lider, bazen bir rock star, bazense kendinizi çok mutlu olarak tahayyül etmeniz hayal kurmanın çeşitli alt dallarındandır.

Ben almış olduğum yaşam koçluğu eğitimlerinden sonra kendi kendimi şifalandırma methotları öğrendim. Yaşam koçluğundan kastım yanıma bir spor hocası alarak 48 kg olma yolunda her sabah yaptığım yürüyüşler ve evime gelen bir avuç yemeklere binlerce para ödemem değil. Zihin nedir, nasıl çalışır? Davranış biçimleri nelerdir? Davranışlar vücut formuna nasıl yansır gibi eğitim basamaklarından bahsediyorum.

Zaman zaman kendinizi anlamsız bir can sıkıntısı hali içinde bulursanız ve tam olarak neyiniz olduğunu bilemezseniz şayet, aşağıdaki soruları sırasıyla kendinize sormanızın faydası olacaktır.

  • Şuan kendimi nasıl hissediyorum? ( Üzgün, yorgun, kızgın vb. )
  • Böyle hissetmeme ne sebep oldu? ( İş yerinde kavga ettim, sevgilimden ayrıldım, annemle tartıştım vb. )
  • Neden böyle bir olayın içinde oldum? ( İftiraya uğradım, aldatıldım, agresif davrandım vb. )

Şayet böyle bir durumun içinde olmanızın sebebi siz değil de bir başkasıysa yapabilecekleriniz kısıtlıdır. Çünkü bizler ancak kendi davranışlarımızdan sorumluyuz ve ancak kendi davranışlarımızı kontrol altına alabiliriz. Bağırarak kavga da etsek, kendimizi anlatmak için günlerce çabalasak da bize iftira atan, bizi aldatan, bize kaba davranan, bize kötülük yapan insanları değiştiremeyeceğimizi ve onların hastalık derecesindeki davranışlarını kontrol edemeyeceğimizi kabul etmemiz gerekir. Her birimizin ortalama 25 yaşında olduğumuzu var sayarsak eğer ‘ Nerede nasıl konuşulur? İftira atmak neden yanlıştır? İnsanlara neden kaba davranılmaz? Halk arasında yüksek sesle neden konuşulmaz? Etik nedir? ‘ sorularının yanıtlarını çoktan bilmiş olmaları gereken bireylerin davranışlarını siz kontrol edemezsiniz. Ve o davranışlardan siz sorumlu değilsiniz. Siz ancak bu davranışlara maruz kalıp kalmamak konusunda kendi tercihlerinizden sorumlusunuz.

Eğer yukarıdaki sorulara verdiğiniz yanıt ” Evet, böyle bir olayın içinde olmamın sebebi benim” ise, kendinize soru sormaya devam etmeniz gerekmektedir.

  • Böyle bir olayın içine neden girdim? ( Seviyordum, orada olmak istiyordum, hırslarıma yenik düştüm, inandım, güvendim vb. )
  • Sevmem için, hırslanmam için, güvenmem için, inanmam için sebeplerim neydi?

İşte bu soru sizin kendinizle ilgili en kilit cevabı bulmanıza yardımcı olacaktır. Çünkü verdiğiniz yanıtlar aslında neye ihtiyacınız olduğunu, hangi boşluk durumunu kapatmaya çalıştığınızı ortaya koyacaktır. Aldığınız cevap; ” Sevdim çünkü bana emek verdi, güvendim çünkü bunu hak etti” gibiyse, orada bir hayal kırıklığı yoktur. Lakin ” Sevdim çünkü güzel bakıyordu, güvendim çünkü hiç böyle hissetmemiştim, hırslandım çünkü onun yerinde ben olmak istiyordum ” gibi cevaplar veriyorsanız sorunun sizinle ilgili olduğunu anlayacaksınız.

Bu soruları gerçekten bir kağıda yazıp ve yine aynı kağıda cevapları sıraladığınızda basamak basamak ana sebebe ineceksiniz. Ve o sebebi bulduğunuzda sormanız gereken soru ” Bu durumu iyileştirmek, hafifletmek, şifalandırmak için yapabileceğim şeyler neler? ” Cevabınız çevrenizi değiştirmek, sevgilinizden ayrılmak, yeni bir iş aramak, ilgi alanlarınızı geliştirmek olabilir.

Aslında sorun diye yola çıktığımız yerden bambaşka bir noktada durduğumuzu göreceksiniz. Olaylara biraz uzaktan baktığımızda aslında çok yanlış yerlerde takıldığımız çok yaşadığımız bir gerçektir. Üzerini başka şeylerle örttüğümüz her duygu zamanla canavarlaşmaya başlıyor. Onu ne kadar önce şefkatli duygularımızla sararsak, o denli rahatlarız.

Peki Hayal Kırıklığıyla Nasıl Başa Çıkarız?

  • Kendinize dürüst olun, olayı tüm çıplaklığıyla kabullenin.
  • Kendinize zaman tanıyın. Hazmedene kadar yeni başlangıçlara yer vermeyin.
  • Bunun bir tek sizin başınıza gelmediğini, hayatın içinde iyi ve kötü bir çok şeyin olduğunu tekrarlayın.
  • Zamanın muhteşem bir ilaç olduğunu anımsayın. Hiç geçmeyen bir acı gördünüz mü?
  • Ders alın, payınıza düşen çıkarımı yapın. Ve yola daha güçlü devam edin.

Hele bir de vicdanınız rahatsa,
Belki de evren sizi korumuştur, bilemezsiniz.

Güzellikler, iyilikler, mutluluklarla dolu günler diliyorum.

NO COMMENTS

LEAVE A REPLY

Bir yorum girin
Adınız

Exit mobile version