AHLAKIN TANIMI, MAHİYETİ (Kökü, Sözlük ve Istılah Anlamı, Yorumu), AHLAK iLMİNİN GAYESİ ve DİĞER İLİMLERLE İLİŞKİSİ ?
KÖK (MENBA) : Ahlâk kelimesi menba olarak arapça olup çoğul anlamdadır. Ahlâkın(أخلاق) kök kelimesi ve tekil anlamı “Hulk” خُلْقْ” kelimesidir. Hulk sîreti (Rûhî boyut); yaratılış manasına gelen halk kelimesi ise sûreti (Madde âlemi) ifâde eder.
“Hulk” kelimesi, Kur’ân-ı kerîmde kalem sûresinde
وَإِنَّكَ لَعَلَىٰ خُلُقٍ عَظِيم
“Ve muhakkak ki sen, gerçekten yüce bir ahlâk üzerindesin!” meâlinden de anlaşılacağı gibi
“Güzel ahlak ” anlamında kullanılmıştır.
Ve Hadîs-i şerifde:
Sa’d İbni Hişâm’dan rivâyet edildiğine göre şöyle dedi: Ben Âişe radıyallahu anhâya; “Bana Resûlullah sallallahu aleyhi vesellemin ahlâkını (yaşayışını) anlatır mısın?” dedim.
Âişe ; “Peygamberin ahlâkı (yaşayışı) Kur‘ân’dan ibâretti.” cevabını verdi. Bu hadisden de anlaşılacağı üzere ‘Hulkuh’u’l-Kur’an ” tâbirinde ahlâkın kök kelimesini, Âişe(r.a.) anamız, karakter ve yaşam” tarzı anlamında kullanmıştır.
Terim anlam olarak ise ahlakın menba olan “Hulk” kelimesi huy, seciye, tabiat, fıtrat mânâsına gelir.
TANIM-TARİF: Ahlâk, kişinin yaratıldığı fıtrat üzerine hayatını idâme(devâm) ettirmesidir. Sîretin, sûrete olan müsbet inikâsının lügatteki yeridir.
Hüccetül İslâm İmâm Gazâlî ahlâkın tanımını”Ahlâk ,insan nefsinde yerleşen öyle bir heyetdir (meleke) ki, fiiller, hiçbir fikri zorlama olmaksızın, düşünüp taşınmadan, bu meleke sâyesinde kolaylıkla ve rahatlıkla ortaya çıkar.” şeklinde yapmıştır. Gazâli tarifini de “Tıp, beden sağlığı ilmi olduğu gibi; ahlâk ruh sağlığı ilmidir. Bu ilim sâyesinde insan,ruhunu kötü huylardan, rezilet hastalığından kurtarmak ve ruhun sıhhati demek olan iyi huylar ve faziletlerle bezemek sûretiyle ebedî olan âhiret hayatını kurtarma ve kazanma imkânını bulur .” kıyas şeklinde yapmıştır.
AHLÂKIN MÂHİYETİ: Ahlâk, insanın ölümüne dek yanında ayrılmayan bir melekesidir. “Can çıkar ,huy çıkmaz” atasözünde huyun yani ahlâkın, insanoğlundan hiç ayrılmadığı belirtilir. Kişinin sâhip olduğu ahlâki yapı onu toplumda üst bir mevkîye terfî ettirdiği gibi, zelîl duruma da düşürür. Ezcümle: “Kişi hukuk ile yargılanır, ahlâk ile yadırganır.”. Ahlâki bütünlük kişinin içerisinde bir vicdân mahkemesi kurarak hem dünyevî hemde uhrevî saadetinde önemli rol oynar…..
Ahlâk ilmi, bu gayelerine ulaşabilmek için çalışma sahası insan olan psikoloji, pedagoji ve sosyoloji ilimlerinin verilerinden faydalanır.
1-Ahlâkın hukuk ile münâsebeti: Ahlâk, yaradanın insana saadeti için bir lütfu; hukuk ise insanın nefsî (bencil) davranışlarının hudud görevlisidir.İkisinin, ilgilendikleri konu birbirlerini tamamlayıcı niteliktedir. İctimâi organizasyonun, mevcut ahlâkî kurallarla yetinmeyip hemen hukukî bir düzenlemeye ihtiyaç duyması ahlâkın hukuka olan ihtiyacıdır.
Aynı zamanda hukuk insanları yargılanmaktan kaçabilir ama ahlâk insanoğlunu kabirde bile yadırgamaktan geri durmaz…
2-Ahlâkın psikoloji ile münâsebeti: İkisinin ortak çalışma alanı insanoğlunun karmaşık yapısı olan rûhdur. Psikoloji, insanın ne olduğu sorusuna cevap bulurken; ahlâk, insanın nasıl olması gerektiği ile ilgilenir. Bilhassa eğitim araştırmalarında ahlâk ilmi, psikoloji ilminin verilerinden yararlanarak sorunları çözmede muvâffakiyet gösterir…
3-Ahlâkın sosyoloji ile münâsebeti : Sosyoloji, kendi metodları ile sadece sosyal olaylara, ilişkilere ve kurumlara bakar ve inceler. Ahlâk ise toplumu oluşturan, olayların ilişiklerin, kurumların arkaplanındaki ferdlerle ilgilenir. Gazâlî, ahlâkî şuurun sosyolojinin çalışma alanı olan toplumsal bir varlık olmasından doğduğunu belirtir….