Kim haluk, kim dalkavuk bilinmez olmuş!
Gönlümü değil Rabb’in kapısını çal.
Değmez tene ruha, olmuş maşuk kalbime el!
Ey kalbimin sahibi kalbime (g)el…
‘Ah’lar ve ‘Vah’lar biçare,
Hakk’tan ola derman, bize çare.
Esma-ül Hüsna’ndan başkası kalbime el!
Ey kalbimin ismi kalbime (g)el…
Kalmış varlık aleminde yalnızlığa hamile,
Nefisten ibaret nefes, ulaşamamış insan-ı kamile.
Toprağım diye bildiğim beden kalbime el!
Ey kalbimin baharı kalbime (g)el…
Sızlar imiş burnun direği, merhemsiz yüreği…
Üflenilse şu an sûra, üflenilse şu an dileği.
Ne zor kabullenmek sol tarafım kalbime el!
Ey kalbimin nefesi kalbime (g)el…
Leyla kim tanımıyorum, o benden ben ondan bihaber.
Bağrımda taş yaşattım, o zamandandır çiçeklerim heder.
Hissetmeyi hissettiremeyen his-siz kalbime el!
Ey kalbimin kelâmı kalbime (g)el…
Saçlarımın tellerinde unutulmuş ya idamın,
Gözlerimizi okuyamadan yok olmuş endamın.
Ben bir goncayım gül’emem efendim, güllük gülistanlar kalbime el!
Ey kalbimin bülbülü kalbime (g)el…
İnsanoğlu, insanoğluna cennettir.
Cennetini bulana gördüğü her şey nettir.
Yükü kalbi olan, fikri harbi olan kalbime el!
Ey kalbimin zikri kalbime (g)el…
İyi ki ölüm var ansızın,
Vicdanını ne öldürür yaşamak sancısı olanın?
Beni bergüzar eden kalbimin küsü kalbime el!
Yoktan var eden sevginin gayrısı cânıma el!
Ey kalbimin asıl sahibi kalbime gel…
Ey kalbimin titreyen atışı kendine gel…