Yine bir Müzeyyen Senar dinletisiyle uyanmıştım sabaha…
Yan komşuda bağırıyordu Müzeyyen abla;
– Bir ihtimal daha var, o da ölmek mi dersin?
Kafamı kaldırıp odama baktım, bir rakı bardağı
yarısı dolu.
Bardağın yanında bir küllük
sigaralar kırık.
Tam karşıma baktım, arkası dönük bir kadın
saçları kızıl, hırkası yırtık.
Baktım öyle uzun uzun, dalgalı saçlarına. Yandı bir sigara daha onun muhteşem havasına…
Geceye sormak lazım; ister mi sabahı? Hangi silgi sever, kalemden çıkan sanatı?
Büyüklük sever mi sab-i sübyanı?
Kötülük, temsili midir şeytanın?
Ve insanoğlu, esiridir duygunun!
Sahi sen benim hangi duygumsun?