Saflaştırılmamış Duygular

Tam şu an bir dilek hakkım olsa seni isterdim.Evet bunu zaten bilirsin. Tam şu an üç dilek hakkım olsaydı üçünden de seni isterdim. Yapamadım.

Sizin şehrinizde yaşamayan birisi bu durumu şöyle ifade etti:Bak…Kitap okumak gibi kafanda canlandırabiliyorsun sadece.Dokunamıyorsun.Bir şiir mısrasında kendini aramak gibi orda olmak istiyorsun.

Özlemek,gündüzleri daha çok düşünmeye başladığın ve gecelerin hep bir öncekinden daha uzun olması.

Özlemek biraz hayal kurmak biraz hayal kurmaktan yorulmak ya da özlemek sadece.

Yanında olmak istemediklerimize yakın,istediklerimize uzak…Hatta en çok istediklerimize daha uzak.İster Murphy kanunları deyin ister başka bir şey.

Küçük bir kasabada ya da büyük bir şehirde yaşamak kalabalığı yaratmaz.Yalnızlık da kalabalık da senin içinde.

Şimdi istediğini hayal et ya da dur sen onun hayaline gir.

Uzak değil ne kadar aklındaysa o kadar yakın sana. Ve sen ne kadar aklındaysan o kadar yakınsın ona.

Bir sabah uyanıyorsun  Aziz Nesin’sin  “…Aramızda yirmi beş bin kilometre  Sen kıştasın ben yazdayım  Sen bir yarısında dünyanın  Ben öte yarısındayım  Yine de bırakmıyor ellerimi yokluğun  Daha da bir gönlümcesin…”

Ya da Edip Cansever’sin. “…Özlenirsin, alabildiğine varsın da Daha da var oluyorsun gün günden Olgun bir meyva gibi güleceksin zamanla Bir kadın da değilsin, bir kişi de değilsin. Bir kuş olsa mavilik derdi buna…”

Akşam oluyor saatler ilerledikçe Ümit Yaşar oluyorsun sen de.Usulca haykırıyorsun karanlığın gözlerini. “…Ne vardı. Güzelliğini hiç bilmeseydim Bir dua gibi bellemeseydim adını Ne vardı bütün gece Gözlerimi tavana dikerek Seni düşünmeseydim…”

Sonra biraz durup düşünürsün uykuya dalmadan 

“Uykumun içinde bir rüya. Rüyamda bir gece,  Gecede ben Bir yere gidiyorum,  Delice..  Aklımda sen.” Gözlerini kapat artık Özdemir Asaf’sın sen.

Belki bütün şiirler onadır diye düşünmeden edemiyorsun.Nasıl seni görmeden,seni sevmeden yazmışlar sana böylesine…

NO COMMENTS

LEAVE A REPLY

Bir yorum girin
Adınız

Exit mobile version