“Senin Gibi Birisi”yle…

Her ormanın bir ağacı var
Ama her ağacın bir ormanı yok
Her denizin bir nehri var
Ama her nehrin bir denizi yok
Her sevdanın bir sebebi var
Ama her sebebin bir sevdası yok
Senin gibi birinin, benim gibi birileri çok
Benim gibi birinin, senin gibi birisi yok

Her yağmurun bir bulutu var
Ama her bulutun bir yağmuru yok
Her ışığın bir karanlığı var
Ama her karanlığın bir ışığı yok
Her arının bir çiçeği var
Ama her çiçeğin bir arısı yok
Her sevdanın bir sebebi var
Ama her sebebin bir sevdası yok
Senin gibi birinin, benim gibi birileri çok
Benim gibi birinin, senin gibi birisi yok

Neyin var, neyin yok? Burada mısın sevgili okurum? Kim bilir neredesin? Tam yerindesin; benim yazar köşemdesin; bugün üstümde ‘cana yakın hoş geldin’ciliğimi konduruverdim gülücük diye yanağıma. Sabahın ilk ışıklarında “Senin Gibi Birisi”yle kollarımı açarak hoş geldin dedim yeni aya.

Tevafuklar beni bulurrrr!!! Kıymetli dostum Dorsalida’m sayesinde Sedat Anar dinler oldum ve kendimi buldum. (Tekrar kocaman bir tebessümle onu da anıyorum.) Tevafuklar beni bulur dedim ya bugün de böyle bir kıpır kıpır besteyle dinle(n)mek niyetine tutuşmamışken aniden tutuldum öyle. Ansızın.

Yazının başında da sözlerini paylaştığım bu beste; mart havası gibi günü gününe uymayan, huyu sürekli değişebilir (kimse). Mart havası gibi ne sıcak ne soğuk. İnsanın içi nasıl bir durumu gerektiriyorsa ona, o istediğini hissettiriyor.

Ve mart denizlerinde tedirgin bir çift sarnıç gemisi gözlerimizden, bir iş açacağız başımıza. Yangın mı olur artık, bahar mı? Yücel’miş Can da bunu sormuş, ben neden soruştururum ki mekan benim diye…

“Madem mart geldi, umutlanırım valla. Kimse kusura bakmasın!” Zaten yer arıyorum çiçeklenmeye, zaten göğüs kafesimin içinde bir kuş uçmaya bahane arıyor, hazır bahar da gelmiş, “Tutmasın kimse beni umutlanırım valla…” Aldanırım, yanılırım, gülerim, oyalanırım, hayra yorarım ben bahar diye kabusları bile. Mart geldiyse gerisi de gelir inşallah.

Hz. Mevlana’nın “Yeni Şeyler Söylemek Zamanı” cümlesinden yola çıkarak “Bir mart düşüncelerini dahi tart.” demeden birileri henüz, içimden geldiği gibi, yeni şeyler de denedim diyebilirim. ?

Benim gibi birinin, senin gibi birisine uzanacağı, ulaşacağı, uğraşacağı birkaç dakikayı aldım. Kendine yeni şeyler söylemek zamanı. Öyle şeyler söylemek ki: Ruhunu teninden süzebilecek, bilinmedik bilmeceler sorabilecek kadar…

Her gülüşün bir sesi var,

Ama her sesin bir gülüşü yok.

Her söylenilenin bir gerçeği var,

Ama her gerçeğin bir söylenileni yok.

Bu son satırlar zımbalansın haftanın ilk gününden, pazartesinden, ay sonuna kadar bu köşeden yankılansın, varlığındaki (g)izlerle… Şimdi yazının başına dönüp tekrar tekrar dinleyebilirsin “Senin Gibi Birisi”.

10 COMMENTS

  1. Mervem yüreği güzel kokanım yine güzel bir yazıyla geldin…
    Okumaktan keyif aldım.
    Kalemine yüreğine sağlık çok güzel ?????

  2. Her şiirin bir de sesi var… Ses veriyor bu yazı, bu inilti bana. Yüreğine sağlık kocaman sevgiler ☀️?

    • Yorumuna gülücük. ? “Her şiirin bir de sesi var” demek… Bu sözünle neler hissettim senin kadar. Sevgilerle teşekkürler sana ve kalemine. ✒♥

  3. Ahh canım dostum. Gönlünden dökülen dizelerde buldum kendimi. Her geçen gün daha da hayranlık duyuyorum sana. Ve senden kopup bana gelen yazılarına. Sen iyi ki. “Senin Gibi Birisi” iyi ki.?

    • “Senin Gibi Birisi” de bana iyi kiiiii! ? Yüreğine, kalemine çiçek canım canım. Yazılarını okumayı seviyorum. Şimdi yorumunla seviniyorum. ?

LEAVE A REPLY

Bir yorum girin
Adınız

Exit mobile version