Yıllar önce çok tıkanık olduğum bir arada, canciğer bir arkadaşımın önerisi ile izlemiştim. Tekrar izlemekten hiç rahatsız olunmayacak, ailece izlenecek nadir filmlerden birisinden bahsetmekten mutlu olacağım.
İş adamı ve motivasyon konuşmacısı Christopher Gardner’in hayatının gerçek mücadelesinin anlatıldığı “Umudunu Kaybetme”, bir biyografi- dram filmidir.
Bir çeşit kemik ölçüm makinesi satarak ailesini geçindirmeye çalışan Chris, eşinin haklı isyanı karşısında hiçbir şey yapamamaktadır. Çift mesai yaparak geçinmeye katkıda bulunmaya çalışan kadın, sonunda evi terk etmektedir.
Küçük oğlu ile yalnız yaşamaya çalışan Chris, kirayı ödeyemeyince evden çıkmak zorunda kalır. Yeni başvurduğu brokerlik firmasında işe tutununcaya kadar kalmak zorunda oldukları motelin ücretini ödeyemez ve oradan da çıkmak zorunda kalırlar. İlk gelenin hemen yerleştiği evsizler yurdunda da her zaman kalamamaktadırlar.
Küçük bir çocuk, genç bir baba, ailesine en iyi olanı sunmak için zorlu bir mücadele içinde olan çaresiz bir adamın olağanüstü çabalarının gayet akıcı ve sade bir üslupla anlatıldığı bir film.
Göstergeler
Filmde göstergebilimsel olarak en göze çarpan kısım sürekli koşarak bir şeylere yetişmeye çalışan bir insan imgesidir. Çocuğu okuldan almak içi koşuyor, otobüse yetişmek için koşuyor, ödeme yapamayacağı için taksiciden kaçmak için koşuyor…
Thomas Jefferson’un Mutluluk Bildirgesindeki yaşam, özgürlük ve mutluluğu kovalama hakkını hatırlayan Chris, neden sadece “kovalama” kısmında kaldığını sorgulamaya başladığı esnada aldığı bir telefon ile artık hayatının akışı değişir.
Hayallere ulaşmak için gösterilen gerçek bir azim ve çabanın göstergesi olarak bolca izlenen “koşma” eylemi filme aksiyon katsa da en can alıcı kısım iş mülakatı esnasında gösterilen kararlılık olduğu bir gerçektir.
“Bir soru sorarsanız ve ben cevabı bilmiyorsam, size’ bilmiyorum’ derim. Cevabı nasıl bulabileceğimi bilirim ve sonunda da o cevabı bulurum” repliği ile dikkati toplayan film tüm hikâye boyunca tutunabilme motivasyonu içermektedir.
Başrolde Will Smith’in eşsiz oyunculuğu Gabriele Muccino’nun yönetmenliği, pandemili hafta sonlarınızı canlandırmak için birebirdir.
İyi seyirler.