Çıkageldi işte
Çıkageldi bu hengamenin içinden
İnce ve keskin iplerin arasından
Sonra bir bakışı vardı, mektupların anısına
Ateşten kızılca, masmavi denizden bir parça
Bilirsiniz işte, gökten bir nâra
Anlamadan çıkagelir, bakınır durur yanında
O an hava, kuş sesleri, nehrin akıntısı
Sızısını kaybetmiş, eteklerin ucu ıslanmış
Eller tane tane ter, yüzlerde utangançlık
Gençlikti, yapamadım etmedim demedim
Gönlüme çizilen çıkmazlara bir kaçamak
Adını bilmiyordum, dilimin ucuna bir anda geldi işte
Vâveylâ… ne de güzeldi adın, ne de güzeldir adın
Gözlerimde bir damla yaşın, sözlerimde ıslaklığın
Halen gitmedi penceremdeki anın
Halen kalbimde o acınası hatıran, çeşmenin yanı
Son görüşlerim, cesaretsizliğim, al yazmalım
Diyemedim işte, senden bana kırların narin sesi
Toprağın o dolgun duruluğu, elime sıkıştırılan bir mektup daha
Bu kaçıncı vâveylâ, bunun adı nedir?
Başıboş, aylak bir yıldızın kayboluşu mu
Yoksa geceme misafir olan kedinin merhameti mi
Neydi bu, böylece öksüz, yetim, gurbete getirilen mektup
İçinde sözlerin olduğu iddia ediliyor
Vuruluyorum, yıkıntılarıma doğru sel gibi gelen bu sözlerine karşı
Ayaklarım doğunun yolunu tutmuş
Gözlerim kış vaktine münhasır
Dileklerimde yine onun duası, ‘maviye çalan gök yağ ve kapa bedenimi’
Yine uslanmayan hayaller o bacanın dumanına karışacak
Ekmek tanelerine haktır karıncanın gayreti
Benim ayaklarım, bendeki bu illet yine kafamda uçuşan sözlerin
Çıkmıyorlar, yer edinmiş hakkı olana tâbî
Uyuyamıyorum vâveylâ, uzaklara bakmaktan nasır tutan hislerim
Dillerin ucundaki o hakiki söze yaklaşamıyor
Kalpleri keşif yolculuğundaki o ıstırabı anlayamıyor
Vâveylâ, acaba duyuyor musundur beni?
Acaba toprak beni tekrar fırlatıyor mudur o sakıncalı güneşin alnına
Susuzluğumu bahane edip filizlenmemi göze alamıyor mudur?
Bu çağlayan derelerin sesine vuran yalnızlık
Nemli toprağına ayak basılmamış olmasındandır
Kaç sene oldu bilinmez midir
Kaç koca sene geçti görülmez mi bu bereketi sürükleyen yer
Bu köyde kaç kişi kör, bu köyde kaç kişi topal
Kaç kişi kaçtığı şeyin aslında onu
dere tepe arkasından koşuşturduğunun farkında değil
Şapkasının altında gizlediği o sarığı 5 vakitten başka hangi davet aşikar etsin
Başka hangi aşığı yolundan etsin ki bu sebep
Başkalarına varan bu mektup hangi sevgiliyi es geçsin söyleyin
Söyleyin bülbüllerin ötüşü birini vurup öldürürken
diğeri neden canlılık bulsun!?